Güneşli pırıl pırıl bir güne uyanmıştı kadın. Güne hâlâ yaşıyor olmanın mutluluğu ile başlamıştı; biraz da bazı gönül kırıklıklarının hüznü ile. Ama her şeye rağmen yaşamak çok güzel bir duyguydu onun için.
Sonra yine sevinç ve mutlulukla işine gitti. Çok yoğun bir programı vardı ama aynı zamanda heyecan verici başlangıçların ve buluşmaların günü idi onun için. O kadar hızlı çalıştı ki öğlenin nasıl olduğunu anlamamıştı bile. Öğlen çok sevgili bir arkadaşı ile yemek yiyecekti. Geç kalma endişesi ile acele yola çıktı.
Çok güzel bir yemek olmuştu. Yemekte o çok kıymetli, çok sevgili eski dostu ile ölüm bilincinin hayata nasıl bir renk ve anlam kattığından konuştular uzun uzun; ardından sevgilerin ve dostlukların öneminden. Sonra kadın dedi ki, 'sen benim öğüdümü tutup bir kırmızıçizgi çekiyor musun her güne'; 'her günü son gününmüş gibi yaşayabiliyor musun; yoksa sıradan bir fani gibi ömrünü sarf etmekle mi meşgulsün? Bi düşünsene bu akşam benim öleceğimi bilsen bana nasıl davranırsın, değişmez miydi bana göstereceğin özen? Bana daha iyi davranmaz mıydın? '
Gözlerinin derinine, en derinine bakarak cevap verdi eski dostu; 'hiçbir şey değişmezdi, çünkü, zaten sen benim hayatımdaki en kıymetli varlıksın bunu bilmesen de, istemesen de bu böyle... Hiç değişmedi değişmeyecek... Ama bu akşam öleceğini bilsem senden esirgediğim iki cümle var hayatımda, onu sana söylerdim'
'Şimdi söyle' dedi kadın, 'kim bilir belki başka fırsatın olmaz, her şey bizim için'
'Olmaz' dedi ötekisi, 'öleceğin gün haber ver, o zaman ancak'
'Şimdi söyle' dedi kadın, 'sanki bugün ölecekmişim gibi hissediyorum'
'Numara yapma' dedi öteki, 'söyletemezsin'; 'haa, sakın bugün ölmeyi deneme' diye de ekledi ardından gülümseyerek.
Ayrıldılar...
O kendi yoluna gitti, kadın işine döndü.
Biraz sonra başka misafirleri geldi kadının. Yeni, sağlam, güçlü, güvenilir, kardeşçe bir dostluğun temelini atmak üzere yapılan bir ziyaretti bu, herkes çok mutlu oldu. Çok güzel feyizli bir görüşme gerçekleşti aralarında. İyi dilekler ile ayrıldılar.
Hâlâ bitmemişti gün, tabi görüşmeler de. Şimdi sıradaki görüşmesi için çıkması gerekiyordu.
Kalktı, iş arkadaşları ile vedalaştı ve hızla çıktı. Kısa sürede çıkış kapısına ulaştı, merdivenlerin başına geldi, bir adım attı ve film koptu...
*****
Gözünü açtığında bilmediği bir yerdeydi. Yığınla makine ve insan vardı etrafında. Ama yüzleri net değildi. Herkes büyük bir telaş içindeydi. Bir ses 'tansiyon hızla düşüyor hasta şoka girmek üzere' dedi. Diğeri 'bir damar yolu daha açalım, daha hızlı serum gönderelim' diye bağırıyordu. Güçlükle konuşmaya çalıştı. Aman Allah'ım, bu ne şiddetli bir acıydı. Sanki ses telleri bel kemiğinden geçiyormuş gibi acı veriyordu konuşma çabası; sustu.
Uzun zaman sonra kendine geldi. Baktı, o çok kıymetli, çok sevgili eski dostu başındaydı. Elini tutmuştu. 'İyi denemeydi' dedi 'ama söylemeyeceğim'
O gün ve o günden sonra hiç yalnız bırakmadı kadını arkadaşı. Kadın, 'ya o gün ben ölseydim de sen o iki cümleyi söyleyemeseydin, ne yapacaktın' dedi. Şöyle bir baktı arkadaşı: 'hiç olur mu' dedi. 'Ben o iki cümleyi sana söyleyeceğim gün uğruna, o iki cümle uğruna harcadım bütün ömrümü. Onları sana söylemeden ölmene izin verir miydim sanıyorsun. Eğer bensiz ölseydin, sırf onları sana söylemek için mezardan çıkarırdım seni, ya da daha kolayı ben gelirdim senin yanına, orda söylerdim. Hem orda seni yalnız bırakmak da olmazdı.'
Sonra tuttu ellerinden kadını ve yavaşça konuşmaya başladı. Kadının başı dönmeye başlamıştı.
Sevdiğinin ağzından bir kere duymak için ömrünü feda edebileceği birkaç sihirli cümleyi en eski en yakın dostu fısıldıyordu kulağına. Hayatının sözlerini yanlış bir ağzından işitmek de varmış meğer kaderinde. Başını eğdi, konuşamadı. Kadın boğazına ölümüne sarılan eleminden ağladı, adam sevincinden... Arınıncaya kadar ağladılar birlikte.
*****
Zaman geçtikçe iyileşmeye başladı. Omurgasındaki kırık yavaş yavaş kaynıyordu. Kapı her açıldığında içten içe bir heyecanla bakıyordu gelen kim diye. Sonra hastanenin bahçesine gelen araçlara bakıyordu, tanıdık biri var mı diye. Aslında gözlerinin aradığı tek bir kişi vardı. Şimdi yanında olmayan ve bu durumu bilmeyen tek kişi; gönlünün sultanı.
Bir tek o yoktu. Bunun acısını anlatmaya yetecek kadar kelimesi de yoktu kadının. Sessizce kapadı gözlerini, süzülen iki damla yaşta şunlar yazılıydı.
'Kırmız çizgi ansızın geçti hayatımdan; bir tek seni görmeyi diledi gözlerim o anda. Sen yoktun. O an da anladım ki; aslında kemik kırığından daha çok gönül kırıkları acıtıyordu insanın içini, Anladım ki sen bir daha dönmemek üzere gitmiştin. Anladım ki, gitmek senin elindeydi ama geri dönmemeni sağlamak benim. Ve yine anladım ki, ben artık dönmeni istemiyordum. Mademki sen kırmızıçizgi hayatıma dokunduğunda benim yanımda değildin, şimdi hangi nilgülünün yanında isen ebediyyen orda kalmalıydın; ben de o iki sihirli cümlenin yanında.'
'Ey gönlümün her koşulda tek sultanı, şimdi sana kucak dolusu elveda gönderiyorum. Beni özlediğinde bana dönmeyi dilediğinde sarılman için. Çünkü sen varlığımda kıymetimi bilemedin; bildiğinde ise beni bulamayacaksın.'
Nuray ÖzgüneyKayıt Tarihi : 10.11.2006 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hepimizin hayatından geçer kırmızı çizgiler. Siz siz olun, kırmızı çizgi hayatınızdan geçtiğinde, hayatınızda olduğu halde sizden firar ettiği için yanınızda olmayanları bir daha hayatınıza yaklaştırmayın derim, acizane... :)

sevgilerimle.Aydin Baba.
TÜM YORUMLAR (1)