ışığın yününü kirmen eğirirdi, herbirimize birer ip verdi, hayatın bağı
en dik yamacıydı doğum, kirmene ışık verir zirvesinden hayatın dağı
gençtik, sonraları bir tatlı yokuş, ortalarda keskin kayalar, hayat; ayak bağı
kirmen dönünce daha sivri, belimize bağlarız ipi, yönümüz zaman aşağı
aynadaki yüzümüzle gençlikte sevdayla tanışdık.
aynı basamaktan bakardık, kendimizle zamandaşdık.
çocukluğumuz bir basamak yukarıdan bakardı bize, yüzümüze
gençlik ölümsüzlüğü boyu posu bir yüzdü; dosttuk yüzümüze.
ortalarda bir basamak aşağı iner zaman, fotoğraflar beş yıl sonranın;
kırkında otuzluk yüzümüzle konuşuruz aynada, fotoğraflar on yıl sonranın.
ve hayat,
inişte belimize bağlardı ipini hayat.
yavaş yavaş salarak bırakırdı ipini hayat.
kirmen döner, bir topaç, bir tokat
merkezden kaçarken yakalardı bizi hayat...
döner kirmen, yün azalır, yavaşlar, yavaşlarsın,
kalan yün, çıkarsa daha çıkar, hayata daha çok bağlanırsın,
tabibler el verir yarana, incelir ip, ince de olsa, inceldiği yerden kopacak ya;
uzatırlar birkaç metre daha...
daha çok inersin, toprak değecek ayağına.
sonbaharın sonuna mandalina mevsimi derdik, mola verirdik.
parmaklarımıza yapışır sarıya kesmiş alaca yeşili
her bir dilimi,
ay dilimi...
şöyle çimlerin üzerine serince peşkiri;
sabahın öğleye varan orta dilimi
soyunca çıplatıp aya kesmiş mandalina dilimi
kuş gagası kokardı, az önce ısırmış dilimi
senin belinde bağlıydı hayatın ipi,
ben koluma dolamıştım ipini....
buralarda zaman mandalina kokardı
istanbul'sa zaman kokardı.
Hakan KaradumanKayıt Tarihi : 31.5.2009 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!