Susmaz dilim söz söylerim ben,
Ateşli aşkınla sen beni şaşırtıp sevmedikçe,
Hiç bitmeyecek üzüntüm ah,
Aşkın çıkıp gitmedikçe bir meteor gibi yana yana,
Gömülmedikçe alevli gül bahçene.
Hayat veren sensin suya, toprağa,
Şah-ı Maran, Zümrüdüanka'sın sen,
Aşkınla sonsuz ve ebedisin,
Venüs, Afrodit, İsis, Kibele, kutsal fahişe, melek tavus kuşusun,
Sensin inşa eden ve yaratan,
İnsanları yaşatan ve öldüren sensin.
Ey benim küstah kutsalım,
Ey kökeni bilinmeyen ama adı olan sen,
Beni yaratmadın sen,
Çıktın ortaya pis bir zina kadını olarak,
Patladı bir yanardağ bacaklarının arasında,
Çıkardın ve dağların tepesine attın,
Kirli ve kanlı bir ruh olarak.
Ey nankör inancım, kör bilincim,
İklimindenim ben, sizin denizleriniz ve sevgi dolu fahişenizin,
Kaçak ve yasak okşayan sesinizdenim ben,
Eğer sürgün edilmişsem etinden, ekmeğinden, eteğinden ve sütünden,
Dağlara atılıp bir kenara itilmişse yaşam hakkım,
İhanet ve sefaletin zulmüyle,
Allah'ına, padişahına, patronuna karşı,
Kansız ve şiddetli olacak intikamım,
Gün gelecek tüküreceğim seni yaratan, tanrılaştıran sahtekarların kirli saltanatına.
Kayıt Tarihi : 15.3.2024 14:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!