Uzaklarda, bir yerlerde kuytulara yasladım sırtımı
Görebilmek için doğruları, olur ya belki ben de göremem
Olur ya bende düşerim aydınlık yerine karanlıkların peşine
Olmaz; olmamalı ne karanlıklar, ne de boş vaatlere gebe yeminler
Şimdi benden bağışık ve bir o kadar kırgın
Minicik yüreğimden çalınan ne fosforlu kalemlerim
Ne resim defterim ne de annemin anlattığı dini içerikli öykülerim var
Oysa ne çok şey düşlemiştim, yeni yetme gençliğimde
Yumruklarım büyüktü memleketim kadar
Ve hiç bir karanlık düşünceye eyvallah demeyecektim
Her sabah gözlerimi güpgüzel bir aydınlığa açmak isterdim ya
Korkarım bu hasret ölene kadar sürecek bizler uyanmadıkça
Ellerimizde kırmızı karanfiller, karanfiller kadar mütevazı
Karanfiller kadar dik başlı, boyun eğmeden karanlık zihniyetlere
Gün doğsa biz uyansak, karanlıklara uymadan, uyumadan
Bulsak sonunda hem insanlığı hem de sevgiyi ve daima
Farkında değil misiniz dallarımız sonbahar esintili
Kaybettikçe insanlığımızı ve insana olan sevgimizi
Çiçek buketleri yerine silah tutarsa ellerimiz
Şüphesiz çöle dönüşecektir, gül bahçesi olan yüreklerimiz
Çocukken her şey ne kadar büyükmüş gözlerimizde
Umutlar, ulaşamadıklarımız, aynı aşk gibi
Aş gibi ekmek gibi. Ne zaman küçüldüler ki
Artık ne masallar eski mutlu masallar, ne biz eski biz
Birileri geldi, bütün dünya gibi hem insanlığımızı
Hem sevgimizi, hem de masallarımızı kirletti
31.05.2010
Hatice AkKayıt Tarihi : 24.7.2015 23:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!