Sen yoksun, yoksunluğunda bıraktın beni,
Akşam alacası
Rüzgar yakalayan çocukların ellerinden kayarken,
Bir su damlasının ıslaklığında yüzerdi türkülerimiz,
Ay düşerdi denize,
Deniz dolunay olurdu,
Deniz yakamoz olurdu,
Deniz sen olurdu,
Suda oynayan çocukların gözünde..
Yine gelmedin kırlangıç göçüyle,
Buluta koyduğum özlemler
buğday oldu Anadolu’da,
Sensiz yanan ocaklarda,
Sensiz geçen gecelerde,
Kaç leylim bahardır.
Kaç Mehmet terhis oldu,
Bir ben terhis olamadım sensizlikten.
Dikenli teller,
Tellerin ötesi,
Ötedeki sen,
Dikenli teller neyi ayırır,
Tellerin ötesindeki hayatta sen nerdesin?
İçerde ben, dışarıda sensin,
Ne farkımız var?
Benim elime, senin yüreğine batarken,
dikenli teller mahpusu.
Akşam alacasında rüzgar toplayan gelinlerin
yüreğiydi sana olan özlemim.
Sen yoksun...
Sen yoksun..
Yıldız açtı çiçekler,
Kırk gökyüzü ağladı,
Çoruh oldu sular,
Asi oldu ırmaklar,
Kızılırmak doldu özlemler...
Sen yoksun...
Bir seni, bir rüzgarı tutamadım,
Adımı unuttum yollarında,
Tadını unutmadım
sende doğduğum yıldız alacasının.
Gel leylim bahar, bari sen gel kırlangıç göçüyle.
Gel.. yalnız bırakma beni.
Bil ki,
Bir seni, bir rüzgarı tutamadım,
Adımı unuttum yollarında, tadını unutmadım
Sende doğduğum yıldız alacasının
Gel.. yalnız bırakma beni.
Kayıt Tarihi : 16.9.2005 14:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!