dudaklarımı kapattım metal kaskın içine
tırnaklarımla konuştum sonra
hayatı; girdabın içinde dönen yüzüğün dili ile ölçtüm
susuz vadilerden geçerek kurak
rüzgarla savrulan kum yığınlarından çadır kurarak
kırkıncı kez takıldım ayaklarına
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta