Elbistan Ağıtlarından (Birinci Cilt, Sayfa 409) alınmıştır.
KIRKİKİLİLERİN ASKER SEVKİ AĞIDI:
O yıllar gençler, askere, tertip tertip değil, dönem dönem sevk edilirlerdi. Kırkikililerin askere sevk edildikleri sene, takvimler martın onunu göstermesine rağmen geride kalan kışın öfkesi henüz dinmemiş; kar, engin yerlerde eriyen karların yerine tekrar, yüksek yerlerdekilerinse üstüne yağıyordu. Elbistan, köy ve kasabalarıyla, o günün şartlarında, sabah şehre gelenin akşam geri dönemeyeceği bir yapıya sahipti. Halkının çoğu geçimini zar zor çıkarıyordu; zengini zengin ise de fakirleri oldukça fakirdi. Tatlar, Maravuz, Uncular, Kabaktepe, Nergele, gibi uzak, Çiçek, Ketizmen, Akveren, Maraba gibi yakın köylerden gelen asker yakınları, gözlerine inanmadıkları evlatlarının bu kar ve kışta sevk edilecekleri yerlere yaya olarak gideceklerini bildiklerinden, yerlerine sağ salim varıp varamayacaklarından kaygılanıyor, bu kaygıları da hallerine yansıyordu.
Elbistan şubesinde muayeneleri tamamlanan askerler, şube binbaşısının verdiği tayını çantalarına koyarak yayan yapıldak Kapıdere istasyonuna kadar yürüyüp, orada, birliklerine ulaşmak üzere trene binerlerdi.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim