Kırk Yıl Gönül Verdiğim Şiiri - Yorumlar

Şiir beyit gibi görünse de aynı zaman da 7 li olarak yani her yedi duraktan bölünürse kıta haline de geliyor. Edebiyatımızda var olan ama bugün pek fazla kullanılmayan bir tarz. Bence tarz güzel. Buna bir sözüm yok. Ancak şiir dili vasatı tutturmakta zorlanıyor, keza şiir sesi içinde aynı yorum geçerli.

'Ö'ye karşılık'E' ve 'İ' seslerinden oluşan kafiyeler kulakta sıkıntı oluşturuyor.

Mısra tekniği iyi görünüyor.

Orijinal, otantik ve bakir söyleyişler aradım şiir içinde ama okuduğum her dize bana rutin gibi geldi.

Tebrikler başarılar.


Asım Yapıcı

sevgili hocam bu güzel şiiriniz çok ilgimi çekti hoş görünüze sığınarak bu şiirde düşüncelerimi ifade etmeğe çalıştım umarım beni bağışlarsınız hatalardan dolayı özür dilerim sevgi ve saygılar sunarım


Bende ilk defa bir deneme olarak Gönlümüzün süsü şiirlerin sesi değerli üstadımız sevgili hocam Zülfikar YAPARKALELİnin çok ilgimi çeken KIRK YIL GÖNÜL VERDİĞİM bu güzel eserini haddim olmayarak affına sığınarak düşüncemi ifade etmeye çalışacağım hata ve kusurlardan dolayı özür dilerim

Şu gönlümü açsanız,neler neler görünür
Sizler suyu içseniz,bana tokluk yerinir

İlk mısralarda bir gönül kapısının herkese açık olduğu hemen görünüyor içinde kırk yıl birikimi olan manevi varlığı yaratandan gizlemediği gibi yaratılandan da gizlemediği açıkça belirtiyor.Sizler suyu içerken,bana tokluk yerinir düşüncesi de azmin vuslata erişeceğini ifade eder,bence işin akıcı yönü de bu dizelerden başlıyor.

Hep kahır yaşadım,yürüdüm adım,adım

Yokluk içinde var olmanın mücadelesini veren hayatın çarpıcı yönlerini ifade eden zaman içinde arayışlarını sürdürmeye devam eder.nihayetlerden sonuç çıkmayınca,

Yaraları kaşıdım!ne tuzum var ne tadım

Bu mısrada duyguların artık sessiz kalmayacağının işaretini verir alarm çalınca bazıları rahatsız olur hiç düşünmez ki bu uyarı ne içindi dikkate almaz bir durum ortaya çıkınca nedenini başkasında arar işte bur da uyarılar dikkate alınmadığı zaman uyarıcı anlaşılmadığını anlar doğrunun yanlış yapıldığından rahatsız olur bu mısra çok derin düşündürücü en çok ilgimi çekende burası.

Nakış ,nakış ördüğüm,boğazımda kör düğüm
Kırk yıl gönül verdiğim,Dinim ile Türklüğüm

Bu mısralarda yaratılmış özelliğini benimseyip kulun samimiyetle yaratanın emirlerine saygısını ifade edip bir insan olarak öz kimliğini kabullenip yüce yaratana sevgisini göstermektedir.

Çatlamış ar damarı,çiçeğe konmaz arı
Sende nazın humarı,bende sözün damarı

Bu bölümde insan kariyeri ön plana çıkıyor, verilen rolün iyi oynanmadığı açıkça ortada ya senaryo oyuncuya uyumlu değil yada yönetmenle oyuncu arasında bir çelişki var anlamında algıladım yanıldım mı bilmiyorum

Küstüm ama bana sor!Evvele sor sona sor
Gönlümdeki hana sor,ve sevdadan yana sor

Bu mısraların ilkinde yazar veya şair bir teslimiyet içerisinde yine kendini kanıtlamaya çalışıyor çemberi daha da genişletiyor inandırıcılık yollarını açık tutmaya çalışıyor gel gerçekleri gözünle gör geniş araştırma yap inanmasan sor gönüllere sor zamana sor sevdaya sor bana göre bur da insan yine sadakatten ayrılmıyor sabırla neticeyi bekliyor,belki bir umut doğru netice tecelli eder diye

Işık yakmalı yurda,gedik açmalı surda
Alnın öpeyim dur da,bir ayağım çukurda

Benim anladığım kadar bur da insanın var oluşu ön plana çıkıyor bulunduğun ortamda zaman içerisinde kendini kanıtla ona buna boyun bükmenin anlamı yok azmin zafere ulaşmasının zamanı gelmiştir. İkinci mısrada başarının ödülsüz kalmayacağını gösterir işte kırk yılın deneyimin sırrı da bur da

Gönül gözüm pericik,çok içinde biricik
Yavru pır,pır söz cik ,cik gayrı kaldım gericim

Ne boyu var ne eni,anlayın artık beni
Sızım var henüz yeni,kaybetmişim güveni

Bence şiirin final bölümü burası birlik beraberliğin çok açık bir şekilde anlatılması uyarıların dikkate alınması ayrı gayrının bir faydası olmayacağını açıkça ifade etmektedir çünkü kırk yılın baktığı göz evveli ve sondaki ayna ki yüz asla ve asla gerçeklerden şaşmaz bur da ki gösterilen yola doğru gidilmesi daha açıkçası kıbleden başka kıble var mı işte bur da bu sorunun yanıtı istenmektedir.

Gönlümü bilen bilir,başım ona eğilir
Yaşamak sonra gelir,yiğit ölmeden ölür

Şiirin genel bakış açısından sevgili hocam öyle bir kelimeyle bağlamış ki YİĞİT ÖLMEDEN ÖLÜR bunun tarifi kul tarafından yapılması mümkün değil bur da kul kulluğunu benimseyip önce kendini yüce yaratan huzurunda bir insan olduğunu bilmek ondan sonra kendi kendini tanımak var olduğu alemi bilmek ve alem içerisinde bir şeylerin var olduğunu öğrendikten sonra yaşamın ilk basamağı atılmış olur işte bur da hayat başlar insanlık yolunda Allah önün açık eylesin sevgili hocamın değimi ile nice kırk basamaklara...

Hatalarım af ola

Tuncay Akdeniz

harika dizeler.Tebrikler usta kaleme

Kırk Yıl Gönül Verdiğim



Şu gönlümü açsanız, neler neler görünür
Sizler suyu içseniz, bana tokluk yerinir.

Hep kahırlı yaşadım, yürüdüm adım adım
Yaraları kaşıdım! ! Ne tuzum var ne tadım

Nakış nakış ördüğüm, boğazımda kördüğüm
Kırık yıl gönül verdiğim, Dinim ile Türklüğüm

Çatlamış ar damarı, çiçeğe konmaz arı
Sende nazın humarı, ben de sözün damarı

Küstüm ama bana sor! Evvele sor, sona sor
Gönlümdeki hana sor ve sevdadan yana sor

Işık yakmalı yurda, gedik açmalı sur’da
Alnın öpeyim dur da, bir ayağım çukurda

Gönül gözüm Pericik, çok içinde biricik
Yavru pır pır söz cik cik, gayri kaldım gericim

Ne boyu var ne eni, anlayın artık beni
Sızım var henüz yeni, kaybetmişim güveni

Gönlümü bilen bilir! Başım ona eğilir
Yaşamak sonra gelir, yiğit ölmeden ölür.

Zülfikar Yapar Kaleli



evet şu gönlü açsanız neler neler görürsünüz .... yüreğine sağlık babacım yine muhteşem dizeler :))

kızın

Gönlümü bilen bilir! Başım ona eğilir
Yaşamak sonra gelir, yiğit ölmeden ölür.

En çok hoşuma giden dize...
Şiirden ayırdığım için lütfen bağışlayınız...
Gönüller var yaşar, yaşadığını bilmez.
Gönüller var yaşarken ölür, ölümü umursamaz..
Kutlarım..
Selamlar..

Nakış nakış ördüğüm, boğazımda kördüğüm
Kırık yıl gönül verdiğim, Dinim ile Türklüğüm


Yüreğinize sağlık.
tebrikler

Yine çok güzel bir şiir ağabey...

Gönlümü bilen bilir! Başım ona eğilir
Yaşamak sonra gelir, yiğit ölmeden ölür.

Kimin başı eğilmez ki...Selam ve saygılarımla...

Leylanın sırrı

Kays-ı mecnun eden, leylâda Mevlâ şulesi,
Leylâdan bi haberdir, ahmak-ı nefsin hilesi,
Aşk beden ilinde, hicap olmuş sırrı mevlâya,
Sinei-i sırdan mahruma Leylâ ne gerek .

Saygıdeğr Zülfikar Yapar Kaleli.
Yine güzel ve huzurlu.

yüreğine sağlık üstad güzel ve anlamlı şiirin için kutlarım selamlar
Turhan Toy