Kırk Yıl Şiiri - Yorumlar

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Öyle duygular vardır ki kaç yılda yaşanmaz,
Öyle duygular vardır ki kaç yılda unutulmaz.

Nedir bu kırk yıl
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırını
Kim bu kadar uzatmıştır

Tamamını Oku
  • Naime Özeren
    Naime Özeren 02.05.2015 - 23:57

    Peki bay kırk... Çok mu merak ettiniz kırk'ın hikmetlerini?. Peki... Biraz da ben sayayım aklımda kalanları öyleyse:


    Kırk gün taban eti, bir gün av eti: İyi ve güzel şeyler çok zahmet sonunda elde edilebilir.Kırk yaşa da kolay ulaşılmadığı gibi.


    Kırk hırsız bir çıplağı soyamamış: ( Sömürücüler, sömürülecek bir şeyi bulunmayan bir insandan hiçbir şey elde edemezler.)


    Kırk yılda bir ölet olur, eceli gelen ölür (Kırk yılda bir kıran olmuş eceli gelen ölmüş): Salgında ve felakette bile yalnız eceli gelen ölür, ömrü olan sağ kalır.


    Kırk yıllık Kani, olur mu Yani? Eski bir alışkanlık yada oturmuş bir kişilik sonradan değişmez.


    Kırkından sonra azanı teneşir paklar: (Yaşlılık döneminde yaşlarına uymayacak davranışlarda bulunanları toplum hoş görmez.)


    Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar: Bir işi başarmak için o işe zamanında başlamak gerekir.


    Kırk anahtar sahibi: Pek çok mal ve mülk sahibi zengin kimse.


    Kırk bir buçuk kere maşallah: (Ciddi yada alaylı) Nazar değmesin dileğinin güçlendirilmiş bir söyleme biçimidir!


    Kırk bir kere: Pek çok, binlerce kez.


    Kırk (bin) dereden su getirmek: (deyiminin anlamı) Birini kandırmak için bir sürü neden ileri sürmek.


    Kırk evin kedisi: Birçok evlere girip çıkan kimse.


    Kırk kapının ipini çekmek: Birçok yerlere uğramak.


    Kırk katır mı, kırk satır mı? Masallarda geçen, iki olumsuzdan birini seçmek gerektiğini vurgulayan bir deyim.


    Kırk (dokuz) öksüzle bir mağarada mı kaldı: Bir kimsenin yakınacak derecede geçim sıkıntısı çekmediğini anlatır.


    Kırk parasız: İyice züğürt, hiç parasız.




    Kırk (her) tarakta bezi olmak: Birbirinden yarı birçok işi yada ilişkisi olmak.


    Kırk yalan: Çok yalan söyleyen (kimse).


    Kırk yılda bir: Pek seyrek olarak.
    Kırk yılın başında: (deyiminin anlamı) Uzun bir sürede yalnızca bir kez.
    Kırkından sonra azmak: Yaşlandıktan sonra yaşına başına uymayacak davranışlarda bulunmak.
    Kırkından sonra saz çalmak: Yaş ilerledikten sonra uzun çalışma isteyen bir işe heves etmek.


    Kırklara karışmak: Ortalıkta görünmez olmak.


    Kırkları karışmış olmak (karışmak): Kırk günlük süre içinde doğmuş yada çocuk doğurmuş olmak.


    Bunlar çok duyulmuş sözler ve deyimler. İşin aslını o köprüden geçenlerden öğrenmelidir aslında. Ve ben o köprüyü geçip geri dönüşünü de yarılamış biri olarak derim ki:..

    Kırklı yaşlar en güzel yaşlardır. Keşke o yaşlardaki enerjimiz, bu yaşlardaki deneyimimiz birlikte olabilselerdi. En büyük sanatçılar ve yazarlar en değerli eserlerini 40-80 yaşları arasında vermişlerdir. İnsanın en verimli, en güzel çağıdır. Yalnız şu öğüdümü unutmayın sevgili şair. Kapıyı, pencereyi çok sıkı kapatın da ihtiyarlık içeri girmesin. Onunla uğraşmak çok zor...

    Çok büyük keyifle okudum... Nicelerine. Sevgimle....

    Cevap Yaz
  • Fikri Özen
    Fikri Özen 02.05.2015 - 21:14

    kırk yıldan belki
    bir ömürdür söylenmek istenen.
    yüreğinize sağlık değerli dost.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta