Kırk Kurdun Kırk Kuyruğu

Kırk Kurdun Kırk Kuyruğu

Boş yere mi haykırdım, ona yar olma diye
Kandın dünya malına, aklını baştan aldı
Kızıl ufuklardan vedan bana hediye
Sen batarken küçüğüm, bana ağlamak kaldı

Neler oldu ardından, görmedin hallerini
Aldanıp aşk edindin, yalancı dillerini
Kendine acımadan, namerdin ellerini
Sen tutarken küçüğüm, bana ağlamak kaldı

Bir gün önünden geçer, tutma sakın salımı
Elçi koydum araya, kovdun kırdın dalımı
Göz ucuyla bakıp da, o işve o çalımı,
Sen satarken küçüğüm bana ağlamak kaldı

Kırk kurt var da kuğruğu değmez onun beyninde
Artık vicdanım rahat, vebal senin boynunda
Bin türlü cilveyle, düşmanının koynunda
Sen yatarken küçüğüm, bana ağlamak kaldı.

ŞİRA (M.G.A)
Telif hakları saklıdır.

Meryem Gülay Aydoğmuş
Kayıt Tarihi : 23.12.2012 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Nasip...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin

    Kendi günahlarına bile ağlayamayan nadanlar için ağıtlar yakmak ne derece doğru şairem? Halbuki zarara bilerek ve severek gidenlerin lehine konuşulmaz ve onlara acınmazmış! Yani atalarımızın şu darb-ı mesellerinde olduğu gibi;' Kendi düşen ağlamaz mış! Lakin ağlamaktan iki gözü de kör olur muş'

    Neyse madem o hatayı yapan aklı ermeyecek kadar küçük bir çocuktur. onu için üzülmekte ve ağlamakta bir beis olmaz inşaallah?

    Hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)