Beni toplayın. Un ufak olmuş bileğimin bütün sancılarını bir araya çağırın. Sırtıma öyle vurun ki düşeyim. Öyle bir düşeyim ki bu acı düşüşümden ötürü diye kandırayım kendimi. Bu sızı ne nefes aldırıyor ciğerime ne de yutkunmama izin veriyor. Beni toplayın ve bir çöp poşetine atıp sıkıca bağlayın. Kör bir düğüm atın üzerime. Bileklerimin kan kokusu sızmasın dışarıya.. En dipsiz kuyulara atın beni duyulmasın ölüm çığlıklarım. Ve bir not düşün poşetin üzerine.“Kırılacak can var içinde! ” Kırılmış un ufak olmuş 'can' var içinde..
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi