saçlarından öğrendim saf kır kokusunu
ellerindeki kırışıklığı çözdüğüm an...bitmez ağustos güneşi...
yüreğin eritirken içimdeki kayaları
nereye döküleceğini bilmiyorum umutsuzluk acı denizlerimin
yanımdaysan kırkikindi yağmurlarının ilk kokusuyla uyuyorum
yoksan karanlığı derin bir çöle teslim yalnızlıkta
ben bile unutuyorum kendimi
anne...
şimdi tutup gelincikler topluyorum zaman bahçesinden
düş değmemiş papatyalar deriyorum gülüşlerinden dökülen ışığa
soysuz uzaklıklara inat koynumdaki bakışınla ayaktayım
dargın ufuklara dalgın dalgın inerken gökyüzü
sesinde göğeren şefkatle aşıyorum uçuklaşmasını bekleyişlerin
bütün balkonlardan sensin el sallayan
bütün sokaklarda çağıran ses sesin sesin
hayata duyarlı sabahlarımda
akşama kırılgan kalp çarpıntımda
anne...
sayrılı ikindi sessizliklerinde çıldırasıya özlediğim
avuçlarının serinliğini...bir yudum pınar suyundan ötede
başak bereketiyle kan kardeş...can yoldaş...
hangi yola çıkarsam çıkayım ilk adımımda telaşının burukluğu
ılık rüzgarlar yetişemezken nefesinin sırtımı sıvazlayan utkulu direncine
direncinde sonsuz evrenin güleç güneşleri
ağzı süt kokulu bebelerin damaklarıyla öpüyorum onurlu aydınlığını
anne...
Kayıt Tarihi : 8.5.2011 01:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/05/08/kirilgan-kalp-carpintimda-anne.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!