yerin yedi kat dibine
girseydim de
sana
özenle hazırladığım duygularımın
toplamını sunmasaydım
ilgisizliğinin ve duyarsızlığının
ve hazmedilmesi
zor olan vurdumduymazlığının
altında ezilmeseydim
şimdi dokunsalar ağlarım
kendimi yakar
külümü savururum
uçuşur dururum
ıstırancalarda
bir kır tavşanını griye boyarım
bir gürgen yaprağında
demlenirim
kurtlar gelir saklanırım
arada bir küçük derelere
karışırım
seyr-ü sefer ederim
çingene kuşlarının kanatlarında
gözyaşlarımı da çiğ zamanlarından
kalma bir ustalıkla
yapıştırırım rüzgarın yanaklarına
ve
çocukluk zamanlarımda
üşüdüğüm gibi üşürüm
yine
.............
ayçiçek bezeli tarlalarda
kaybolur giderim
koynumda kemallettin tuğcu'dan
kalma bir hikaye
öylesine uyur kalırım.
rüyamda
bana vermiş olduğun
kırılganlığı
yapısında
gülün genetik özelliklerini
taşıyan bir ağaçın gövdesine
aşılarım
senin soysuzluğunu unuturum
unutmasına ama
beynimi deforme ederek
'kırılgan'yazısını
kazırım onun gövdesine
Kayıt Tarihi : 8.11.2006 19:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gürbüz Öztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/08/kirilgan-13.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)