Kırık Saatin Kalbinde

Sabit Süreyya Sirer
149

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kırık Saatin Kalbinde

Bir eski duvar var önümde,
çatlaklarında çocuk sesleri saklı,
bir kadın gülmüş bir vakit,
bir adam düşmüş belki de
ama duvar hâlâ ayakta,
inadına,
taş taşına tutunmuş zamana.

Yağmurun kokusu geliyor burnuma,
toprak gibi, yoksulluk gibi, umut gibi.
Ben o kokuda memleket arıyorum,
ellerimi yıkıyorum eski bir rüyanın suyunda.

Unutulmuş bir şehirden geçiyorum,
pencereleri pas tutmuş,
rüzgâr kapılarıyla konuşuyor,
ve ben her sokakta
kendimin başka bir hâline rastlıyorum.

Bir kırık saat var cebimde,
ne ileri gidiyor ne geri dönüyor,
bir yerinde durmuş dünyanın kalbi gibi.
Ama ben hâlâ yürüyorum,
çünkü yürümek de bir direniştir,
sessizliğe karşı,
zamanın pasına karşı,
insanın kendi yorgunluğuna karşı.

Sessiz evren dönüyor başucumda,
yıldızlar bakıyor:
“Sen hâlâ mı umut ediyorsun?”
Evet, diyorum,
bir duvar ayaktaysa hâlâ,
bir şehir unutulsa da,
yağmur kokuyorsa hâlâ toprak,
ben umut ederim.

Çünkü umut,
bir eski duvarın gölgesinde
hâlâ yaşamakta olan
en küçük karıncadır.

Sabit Süreyya Sirer
Kayıt Tarihi : 7.11.2025 14:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İndependent
    İndependent

    Umudun karşısında hiçbir engel direnemez..Yüreğinize sağlık!

    Cevap Yaz
    Sabit Süreyya Sirer

    Çok teşekkürler...

TÜM YORUMLAR (2)