'Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış'
Soysuz bir muhteva gizler bakışın
Tanrıya küfreden o naif nazar
Aşkın boğazına ilmek takışın
Sevda mezarını diliyle kazar
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Ellerini götür hüviyetimden
Yeter bu esaret bu adanmışlık
Bilmem ne istersin hürriyetimden
Niçin mem u zine bu aldanmışlık
Ellerini götür hüviyetimden
Mem u zin burada iyi kullanılmış. Buraya sözüm yok. Bizi onlar mı sanıyorsun demeye getiriyor.
Ahmet Bey, uzunca bir şey hazırlıyordum, yazmaktan vazgeçmiştim ama mademki siz böyle söylediniz, sadece o kısmı buraya yapıştırıyorum:
Soysuz bir muhteva gizler bakışın
Tanrıya küfreden o naif nazar
Aşkın boğazına ilmek takışın
Sevda mezarını diliyle kazar
Soysuz bir muhteva gizler bakışın
Bakışı soysuz bir muhteva gizliyor. Eğer sevda mezarını diliyle kazan aşkın boğazına ilmek takışı ise ikinci mısra ilk mısranın üstüne düşüyor ve gizlenen soysuz muhteva tanrıya küfreden o naif nazar oluyor... Nasıl naif oluyor bu nazar? Burada olsa olsa acemi, tecrübesiz gibi bir şey olarak kullanılabilir. Aşkın boğazına ilmek takmak biçimi mi sırf tekrarlamamak için sevda kelimesiyle değişmiş yine aşkın mezarını diliyle kazıyor? Bir davranış biçiminin dili nasıl canlanır hayalde? Dilbilimci arkadaşlardan öğreniriz nasılsa.
Bu arada, şu sondaki mısra tekrarı konusu...
Bu bana göre ancak dördüncü mısraya bağlanıp bu defa farklı anlaşılabiliyorsa güzel ve gerekli olabilir (Kişisel kanaattir)
İlk yorumda da söylediğim şu idi:
Şâir ister tanrıya küfretme kastıyla söylesin, ister söylemesin. Artık okunmak için bu söylemlere yapışıp duruyorlar sürekli. Mehmet Binboğa'nın da bir yorumunda zikrettiği (Sinyali de sık sık söyler) şiirsel olduğu düşünülen bazı kelimeleri inatla bir yerlere sokuşturup kullanma gayreti...
Eşim son derece haklı bir sataşmada bulundu ve dedi ki: Buraya yazıp durduklarınla şimdiye kadar on kitap yazardın...
Doğru...
Haklı...
Bu gece MÜBAREK bir gece...
Türk şiirinin en önemli ve en büyük sitesi bu geceye, sinesinde binlerce bu geceye de uygun düşecek şiir varken, seçki heyetinin, araya araya bunu bu geceye isabet ettirmesini ANLAYAMADIM. Sehven yapılan bu seçki umarım süratle değiştirilir.
Mübârek KANDİL GECESİ'nde oldu mu ya şimdi bu seçki?? Hayret ki ne hayret!!!!
Selçuk bey bizlere söz bırakmamış.
Gerçeği çırılçıplak anlatmış.
Kutlarım kendisini.
Bu artık değişmez kural oldu:
Şiirin okunsun istiyor musun?
(Nihai anlamı o olsun veya olmasın)
Biraz tanrıya sövmek, biraz et, fahişe, apış arası
Bol bol (intihal demeyeceğim) etkilenmişlik kokulu mısralar...
Daha ilk bakışta gördüklerim bile işte bu kadar.
Bu iş fazla ayağa düştü artık.
Kusuruma bakmasınlar.
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta