gece'nin karanlığa hüküm giydirdiği vakit
aşkla yaşanmış hikayelerin, yasak bir ömürde tüten ilave ayrılığı vardı üstüme titreyen o sokak lambasının çaresizliğinde
korkmuştum belki ama karşılıksız değildi bu savaş
umutlarımızla süslenmiş hayaller bekçisi'de yanımızdaydı safları sıkı oluşturan karanlığ'a inat
karanlıktı, yalnızdık ve cam gibi kırgındık yaşanan acıların mürettabatında
belki hayallerimizle dalgalara vuracaktık
belki çöllerde aşk'a susamış ömürlerle paha biçilecektik
saklanmadım ki hiç saçlarının gölgesine
saklanıpta düşmedim başıbuyruk sevdaların kör çaresizliğine
hırpalanmıştır bir umut, gözlerine hiç dokunmadan yağmurlarla beraber
anlat gözlerini, sır tutmasını bilen bir yıldız'a ithafen..
sokaklar bakar durur, bir özlemin sırt çantasın'a saklanmış bütün özlem yalanlarını
ve bir ay yükselir tam'da gözlerini gizlerken yağmur
bu şehir'in türküsünü yasaklamıştır aşk bekçileri
inansan, gelsen yanıma zorlasan, yırtıp atsan tüm aşk reçetelerini
göğsümde büyüyor kırık bir kalbin okyanusu
ve öldürülüyor içimde bütün cumhuriyet şehirleri
ağlıyorum, anlıyorum
sanırım gitmiştin ellerini avucumda taşıdım..
eksik bin şey var ki ömrüme yazılmış yıldızlara ithafen süslenmiş yağmur damlalarının kokusunda
saçın'a eş değer sevgi palavlarını yoklarken, özlerken, özlerken bütün karanlıkların siyahla birleşmiş yalanlarını
saçları'nın gölgesinde saklanamadım ki hiç.
ağlayıp, anlamıştım izdüşüm gerçeklerini
yasaklamıştım bütün sevgi harabeleri'nin biriken en kuytu örneklerini
ve saçlarını bir masal'da anlatmanı beklemedim ki
severken, bütün gerçeklerle birleşmiş kör yalanları
özlerken, ellerin'de sakladın bütün aşk'a dair sarhoş dudakları
yokluğunda karışık veda buselerini okurken aklım
bana baktığını,
görmedim ki hiç..
Kayıt Tarihi : 11.9.2015 21:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!