Küçük bir sahil kasabası, denizin koynunda bir sandal ve sevdalı bakan bir çift yürek.... Çağlardı hayalimde ılık, ılık.... Birer birer söndü yılların ışıkları, Olmadı, olamadı... her baharda yaktı, her mevsimde sarardı ışık, boğazıma düğümlendi hıçkırık.... Dünüm kırık, günüm kırık, ömrüm kırık.
Rüyalarım;
Yelkenlerini salar deryaya
Islatır halatları
Yavaş yavaş çekilir sabaha
Susar...Susarım,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
TASVİR GİRİŞLİ ŞİİR
“Kırık” şiiri ile “Günün Şiiri/ Şairi” seçilen Sayın Nurhayat Nalçacı’yı gönülden kutluyorum.
“Her yiğidin, bir yoğurt yiyişi vardır” sözünü doğrular nitelikte bir şiir.
Genellikle şiirlere nesir tarzında bir tasvirle başlamayız. Aslına bakılırsa bu tasvir de serbest şiirden farksız. Yani satırları kırpıp alt alta serpiştirsek, şiire başlangıç mahiyetinde güzel bir tasvir girişi olur.
Şöyle olsaydı ne fark ederdi?
Küçük bir sahil kasabası,
denizin koynunda bir sandal
ve sevdalı bakan bir çift yürek....
Çağlardı hayalimde ılık, ılık....
Birer birer söndü yılların ışıkları,
Olmadı, olamadı...
her baharda yaktı,
her mevsimde sarardı ışık,
boğazıma düğümlendi hıçkırık....
Dünüm kırık…
günüm kırık…
ömrüm kırık…
…
Görüldüğü üzere hemen hemen hiçbir değişiklik yapmaya bile gerek yok.
Şiir mi uzun olurdu?
Bence hayır.
Değerinden mi kaybederdi?
Ona da hayır.
Olsun, bu şiir de böyle bir girizgahla başlamış olsun bakalım. Bu bir yoğurt yeme şekliyse ve kendilerine has bir özellikse olsun.
Şaire, kendi ruh haliyle tabiatı çok güzel kaynaştırmış.
Güzel bir bütünlük ve anlamlı bir ifade şekli yakalanmış.
Adeta her bir ruh halini, yani maneviyatını, içinde bulunduğu psikolojik durumu güzel bir tabiat olayı veya nesne ile birleştirmişler.
Her bir kelimesini, her bir dizesini beğenerek ve düşünerek okudum.
“Yıllarım;
Geceleri yağar toğrağa”
“toğrağa” yazılmış ki, klavye hatası, dalgınlık mahsulü diyorum.
Bir de:
“Susar...Susarım,
Ağlar...Ağlarım,
Sen...Sen varsın ya”
Üç noktalardan sonra bir harf boşluğu neden vermeyiz?
“Akar.... Akarım” hepsinde üç nokta kullanırken ve boşluk vermezken burada neden dört nokta ve boşluk var?
Bu ve benzeri hatalar, hepimize mahsus. Sadece Nurhayat Hanıma ait değil. Sadece dikkatsizlikten kaynaklanan basit yazım hataları…
Düzeltsek ve hep doğrusunu yazsak daha da güzel olur.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
04 Aralık 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Nurhayat hanim soluksuz okudugum siirlerden biri siiriniz.Duygulariniza kaleminize saglik.
Baştaki uzun satırlarda bölünemezmiydi acaba diye düşündüm
Selam sevgili arkadaşım, özlemiştik sizi Nurhayat hanım. Seçki kurulunun bu isabetli seçimiyle güzel şiirinizi okuma olanağı bulduk teşekkürler. Zira son zamanlarda hiç bir yerde görünmez oldunuz. Şiiriniz harika, apayrı bir tınısı var;bilgi ve birikimler demini almış öyle sunulmuş şiir.Ben çok,çok beğendim içtenlikle kutluyorum,sonsuz selam ve sevgilerimle esenlikler diliyor,nice şiirlere diyorum.
Tebrik ederim 3.kez siirinizi büyük bir iştahlı okudum ,yo yo yaşadım resmen diyebilirim ...yüreğinize sağlık ....
Yüreğinize kaleminize sağlık....
aynı kırıklıkları yaşıyoruz aynı hayaller aynı umutlar belki . kaleminize sağlık
Günün şiiri olan bu güzel şiiri ve şairi kutlarım.
tebrikler şair e
tavşan kanı bir çay demle ve uzan hatıralarına nice vurgunlar yemişsin ...hayat kırık,yürek kırık.......tebrikler,kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta