Kırgın,
Çocuğum daha seslerin üstünde depreşen.
Killerin içinde kirlettiğim bakışlarımın
Beni uzun bir geceye kör koyacağını nereden bilebilirdim.
Endişe duyulan tapınakların ardına saklanmış sessizlik.
Uyuyor muydum, uyanık mıydım?
Kavgam,
Yıldırılamamış kaygıların seslerini taşıyordum bağrımda.
Yüzümün buğusuna sıkışmış inkırazım.
O betonarme debdebeleri yakın ve yıkın.
Ki yıkılır insanın hasletine hoş kılınmış nizamın kaleleri.
Ben biliyorum kulelerine dikilmiş muhafızların pisliklerini
Tanrılarına adanan adakların kanlarına âşıktır onlar.
Günlerin günüdür bugün, şaşılacaktır elbet.
Direten,
yürüyerek değil, hırçınlaşarak büyüdüm ben.
Ne yıldızların ne de gündoğumların içine karıştım.
Tanrı tarafından sınanıyorsam eğer
Moriyanın tepelerine sunağımı koydum ben.
Dalgaların seslerine karşı dikilip haykırdım.
Kutsal ve çileli yazgımın korkusuzuydum.
Bir sis çöktü orta yerine göğsümün,
Her taraf puslu, her taraf ıssız
- esiyor rüzgâr ve tavanı nemli bağrımın.
Kayıt Tarihi : 14.2.2024 22:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!