I
Esrik bir ısırık aldım
Çıtır çıtır yanan şömineden
Ellerim kristalleşti.
Gözümün biri, oymalı tavandan süzülen tülde,
Gözümün diğeri, menekşe süslü pencereden görünen,
Kıvançlı dağlarda…
Bir hikâyesi var buranın
Annesine koşan oğlakların
İkiz doğan kirazların…
II
Tacı çalınan bir kral vardı
Korkuyordu.
Yürüyordu.
Tacını arıyordu.
Ve bu evde; yüreği taçlandı.
Korkmuyordu artık! Koşuyordu…
Elleri keçi sağan elleri tadıyordu.
Yün yatakta yatıyor
Saksılara çiçek ekiyor
Yaşıyordu.
III
Bir haberci kilitli kapıyı dövdü
Tacın bulunduğunu müjdeledi
Son kez sevişti,
Saçları ince örgülüyle.
Ve dedi ki;
Kirazlar olgunlaşmadan geleceğim.
Kim bilirdi ki, taçlanan çiçeklerin,
Erken solacağını.
Mevsimlerin uzayacağını
Ve kralın çok geç kalacağını…
IV
Düşmanlarım, duymuşlar en büyük utkumu
Bir gece kıymışlar örgü saçlıma.
Işıklar, anı sızdırıyor pencereden.
Alevlere bakıyorum
Üşüyorum.
Koşmuyorum,
Korkuyorum…
Merhamet!
Ey koca gökten damla damla su düşüren
Yudum yudum denizleri dolduran
Görünmez varlığıyla beni büyüleyen
Sen… Sen… Sen…
Kayıt Tarihi : 23.8.2018 18:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!