gece olur kapanır kapılar pencereler
uyur sokağın keşmekeş gürültülü kırık ezgisi
bir köşeye oturmuş susuyor küsmüş
gönlümün algın
kır kuşu
gözlerimde kilitli sandıklar
sandıkların tozlu küflü dünyasında kayıp ruhlar
yaşanmışlıklar sararmış solmuş resimlerde
oksitlenmiş bakır halhallar taş boncuklar
kırılmış dağılmış tesbihler
ah! alnımızın
değişmez yazgısı zaman içinde yitip kaybolmak
zihnimde dalgakıran fırtınalar koşturan taylar
uçuk uçuk sorular
hepsi noksan hepsi eksik hatta cevapsız
sırrın içinde sırlar dünyası
terkedilmiş bozkırların kelleşmiş toprağından
kahır yüklü kervanları kuşanmış gidiyor sızlak bulutlar
esvabı kirli bir balıkçılın ayak izlerinde
sürünür günler aylar
yeryüzünde salına salına
gezinen denizler gece gündüz uyurken
uzak gezegenlere doğru yolcudur
ağırlığını kaybeden her ruh
ten libasını atarken bedenden
sızılıdır her yürek
uçuşan ruhlar
yeni doğmuş yıldızlar gibi parlarken gecelerde
gündüz gözüyle görünmez olsalar da
hep sonsuzluğun içinde
ışıldar dururlar
biliyorum ki
kirpiklerimi her kırptığımda biri sönecek
ve biri ebedi olarak zamanın içinde
kaybolacak
sonbaharda ağaçlar nasıl yaprak dökerse
eceli gelen hepimiz dökülen yapraklar gibi
bir gün ölüm meleğinin ardı sıra savrulup gideceğiz
hiçliğin dönülmez dünyasına
1510202520:31
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 00:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!