Ben sevda denizinin yorgun bir tayfasıyım
Yağmurlu bir iklimin ateşten sayfasıyım
Uyandım mevsimin ışıyan tan yerine
Yasemin kokulu bir vaktin seherine
Gelincikler ağlıyor kelebeğin yasından
Yağıyorum içimin titreyen kozasından
Bir çiçeğin sararan incecik yaprağına
Saklandım bir tırtılın ipekten duvağına
Guruba dalıyorum, akıyor kızıl yangın
Süzülen gözlerimden, gözüne baygın baygın
Nasıl anlatsam bilmem hüznün serencamını
Ufuğa buruk bakan penceremin camını
Aşiyanlar kurduğum o sepken bakışını
Gamzene tane tane sessizce akışını
Sızım sızım çatlayan içimdeki tohumu
Özlemin mahşerinde yalnız kalan ruhumu
Her gece sessizce baş ucuna bıraktım
Karanlığa sığındım, hülyalarıma aktım
Gözlerimde hasretin kanatan cam kırığı
Sinemde sakladığım kor ateşin yanığı
Kokun damlıyor yar kuşların kanadından
Bir nefes alıyorum gülüşünün ardından
Anlatsam vadilere anlar mı melalimi
Taşır mı dağlar bilmem, ateşten ahvalimi
Geçtmiştim nice yükle hayatın kantarından
Vuruldum efkarımın bir dirhem miktarından
Özlem, ırmak ırmak yangına dönüşüyor
Bu masal mahzeninde ateş bile üşüyor.
Öpsem zamanın yorgun dudaklarından
Ölümsüzlüğü içsem bahar yanaklarından
Gidiyorum kaderin o mahfuz seferine
Ruhumun ayazından, gönlümün zemherine
Kır(ı)k vaktin buğulu anısını sakladım
Unutmak... Ah unutmak... Kalbime yasakladım.
Abdurrahman KIRIKÇI
Aralık / 2019
Kayıt Tarihi : 21.1.2020 15:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!