Kır…
Dallarımı kır
bırak
git
bırak
dokunmasız yaşarım ben de
sevgi aklını yitirir
hüzün alır başını, büyür
yalnızlık dolanır boynuma en iyi dost olur.
Bırak
önemi yok
sevmesiz yaşar giderim ben de
karanlık odalarda uykusuz
deli sıcakta çok susuz,
kaçarak kendimden
boy alıp kimsesizliğimden
ölür giderim belki de zamanından erken.
Kendi gözyaşım kadar olamadıysam
kendi yüreğimden doğamadıysam
sana seni veremediysem
dallarımı kır
bırak
git
alışırım ben de
yolların ortalarında yalnız kalmaya
alışırım
yoksul yoksun yaşamalara
ve
buhar olur uçuveririm belki de
en yanındayken bile.
Kırmızı akşamlarda huzursuz
sevimsiz sabahlarda kırgın
açılırım kendi umarsızlığımdan
kendi enginlerime
rüzgarsız
dalgasız
yelkensiz
sessiz.
Ben en çok seni sevdim hayatta
sana nasıl da dadandım yalnızlığımla
ama en çok sana geç kaldım belki de.
Dallarımı kır
bırak
git
ne söv kendine
ne aklına gelsin ruhunla sevişmişliğim
umar uzak çünkü
umut uzak
sana dair ne varsa güzel olan, çok uzak çünkü.
Dallarımı kır
bırak
git şimdi
ne ardına bak
ne de düşün içimin kanadığını
ben ağlamaya eş olur giderim yalınayak
çırılçıplak dalarım bulutsuz bir gökyüzüne
gelincik tarlalarında alırım soluğu
avaz avaz seslemek için
sen duymadan senin adını.
Kır
bırak
git..
korkma bu ne sitem
ne sitayiş
korkma
kıyamet kopsa vermem kimselere adını
derim ki
kendi yüreğim kanattı beni
deli yüreğimdir ağlatan gözlerimi.
Sen
kır
bırak
git
ben yoruldum oturacağım şimdi
yeniden yeşillensin diye kırık dallarım
oturup dinleneceğim bir güzel
yüreğimi avutup
kendimi seveceğim bir zaman
koptuğu yerden acıyacak tabii ki dallarım
tabii ki ağlayacağım yine yer yer, zaman zaman
soluksuz kalıp
uykusuz olacağım
yılkıya salınmış at misali
dolanıp duracağım kışın en ortasında
bahara direneceğim.
Kalbin nasıl istemişse
öyle kır dallarımı
öyle kır sesimi
konuştuklarıma saysın hayat
şimdiki suskunluğumu
sen de seni sevmişliğime say
gitgide büyüyen hissizliğimi
hiçliğimi
kimliksizliğimi.
Sen kırıp
bırakıp
giderken
ben biraz dinleneceğim
karlara inat bahara direneceğim..
Kayıt Tarihi : 4.11.2008 11:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Deniz Barlas](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/04/kir-24.jpg)
Bu olumlu özellikler bir metni sanat ürünü yapmaya yeter mi?
gerek şarttır ama yeter şart değildir maalesef....Tema çok işlenen ve üç aşağı beş yukarı tam da bu şekilde işlenen bir tema..
Bir yeni duygusu , bir farkındalık, bir sıradışılık bekliyor gözleri insanın..
her şeye karşın bunca olumluluk elbet kendisine özgün bir üslup yakalayacaktır bir gün elbet..
tebriklerimle..
Ya gönül kalemi?
Kimin parmaklarının arasında?
İnsanın gönlü sahradaki tüy gibidir demişler. Esen rüzgar kah o yana savurur kah bu yana.
Rüzgara yalvarmaktan başka ne çaresi var
Kutlarım şiiri bu kadar anlamlı kılan düzgün türkçesi ile şaireyi
bırakıp
giderken
ben biraz dinleneceğim
karlara inat bahara direneceğim..
Derin içeriği olan,muhteşem bir anlatım.Sizi yürekten kutluyorum.Tam puan+ANT.Saygı ve sevgiyle kalın.
Hikmet Yurdaer
otur yaralarını sar
sizi bir daha kırımış görmeyim
bu bir dost nasihati
sana doğruyu söyleyim
TÜM YORUMLAR (11)