Kimseye değil küskünlüğüm
Sadece şiir yazmak istedi canım
Kimseye kırgın değilim kendimden başka
Hem nasıl kızar ki insan
Yemyeşil bir bahar gününe
Bir kar tanesine yada
Nasıl susturur kuş cıvıltısını
Nasıl kurutur
İçindeki çocuksu sevinci...
Hepsi bu kadardır
Gerisi laf kalabalığı
Gerisi anlamsız bir hayat hikayesi
Herkes aynı gözlerle bakar.
Farklı olsa da söylenenler
Hep aynı sözler işitilir
Güneşin sarısına sıkışıp kalır
Yedi ayrı rengi evrenin
Yalancı bir mavinin gövdesine sıkışıp kalır
Cümle mahlukatı sonsuz denizlerin
Nefes almak
Yemek, içmek kadar
Sıradanlaştırılmıştır artık her şey
Hiçbir şarkı
Hiçbir şiir
Ağlatamaz nasır tutmuş yüreklerimizi
Ağlayan bir çocuk gördüğümüzde
Başka yöne çevirmeye başlarız yorgun başımızı
İlk satırını heyecanla okuduğumuz kitap yarım kalır
Umursamazlık cüzzam illeti gibi
Yavaş yavaş dökerken ruhumuzun etlerini
Aşk ve inanç
Titreye titreye can verir kapımızda
Ölüm bile yitirir hüznünü artık
Ve hayat bize kendimizden başka kızacak
Hiç kimseyi bırakmaz sonunda
Herkes kendi düş krallığının
Acımasız diktatörüdür artık
Ve günden güne yükselir
Saklandıkları kalelerin duvarları.
Ve ilk dalgada yıkılınca
Kumdan yapılmış kaleleri
Kendi gerçeğiyle yüzleşir insan
Yani hayat bize küsecek kimse bırakmaz
Kendimizden başka...
2004
Melih CoşkunKayıt Tarihi : 11.9.2005 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Suna Doğanay
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle
Yavaş yavaş dökerken ruhumuzun etlerini
Aşk ve inanç
Titreye titreye can verir kapımızda
Sn Coşkun
Güzel hemde çok güzel kutluyorum yüreğinize kaleminize sağlık.
TÜM YORUMLAR (7)