Bilirim yakışmadığımı kimselere
Bir çılgının koynunda bir serserinin dudağında olurum
El ele bir gövdenin yeşili olmak bana mı düşer
Sıcaklık benim değil, o kara gözlerin yağız delikanlıların
Bir heycan yaratamam kimseye
O delikanlılar dururken bana mı düşer
Tutup birinin elinden çekmek
Beni kendi halime bırakın, kendi kendime üzülmeyi bilirim en azından
Bir türkü olurda düşerse kalabalık yollara
Bir delinin en hassas kulağı olurum
Sizlerin en güzel el ele tutuştuğunuz atmosferde
Işığınızın gölgesi düşerde üstüme, yıpratmazmı delimin sesini
Ağlamaklı olup kaçmaz mı utandığı şeylere
Yapamamzlık mı derim, yaşanmamışlık mı bilemem
Belki tuhaflıktır bana gelen saramadığım eller
Ya da kör bir delidir bulamadığım yanık seslerde
Bir aklım gelir başıma bir görmeye başlarım
Yolun sonu hissedilir ve görülürde atamam ya adımı
Salarım yine uçsuz bucaksız izmaritleri tütünüme
Belki bir kefen parası çıkar yarınıma
Fakulteler açılacak yine bir telaş olacak eller
Sarılsınlar tuza acıya benden bir nefes ötede
Yarınımın yarın olacağını bilmeden neylerim, ben suya ateşe toprağa
Duygusallığın bir anlamı yok, böyle ipe sapa gelmez bir adamım işte
Kayıt Tarihi : 9.3.2007 01:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne hikayesini anlatacam. abelerim ablalrım. dertli değilim. sadece suskunum. ağzımla konuşamam. ellerim konuşuyor işte. hepsi bu
Güzeldi kardeşim
Tebrikler
ve devamına diyorum.
Dert görmesin yazan eller.
TÜM YORUMLAR (1)