O evde hep bir eksik vardı,
Kiminin içinde yara,
Kimi hiçbir şey bilmesede,
Gün ola harman ola,
Birileri suskun,
Birileri telafi peşinde,
Birileri hep bir kızgın surat,
Ama o evde hep bir eksik vardı,
O ise hep üşürdü,
Omzunda bir ceket,başında bir kasket,
Ayakları sarmış kat kat yün çorap,
Yine de tir tir titrerdi.
Ey mübarek ter içindesin,
Ovuşturma ellerini,
Alev alacaksın az sonra,
Hala neden titrersin?
Dudakları hışır hışır,
Diz kapaklarını ovalar,
Secde sonrası selam verecek gibi,
Daha sıcacık bir köşe arar,
Olmadı, hekim çağırdılar,
Ölçtü, yazdı-çizdi kendince,
Birde ateş düşürücü verdi,
O sustu,üşümeye devam etti.
Hoca dedi biri ordan,
Öteki tasdikledi, evet hoca!
Çağırdılar tabi hemen,
Hoca üfledikçe o üşüdü.
Çare yok,etrafı da biçare,
Göz göre göre üşüyordu adamcağız,
Çıkmayan candan umut kesilmez dediler,
On buçuk yıl beklediler,
Bir bahar sabahı,
Erkenden uyanan erkek kardeşi,
Alıp camın önüne oturttu ağabeyi,
Boş boş seyretmeye başladı etrafı.
Bir an dikeldi o titrek vücut,
Ceketi sıyırdı hafifçe omuzdan aşağı,
Elleri ayrıldı birbirinden,
Gözler açıldı fal taşı gibi.
Kardeş görüp koştu yanına,
Ağabeyim neye bakıyor diye,
Kendi gibi, kasketli ceketli bir adam,
Oturuyordu evin bahçe duvarı dibinde,
Ağabey ne oluyor, kim bu adam?
Hem ceketinde düştü omzundan,
Üşümüyormusun, kapatıyorum perdeyi,
Dur dedi ilk kez heyecanla,
Kalktı ve kardeşin elinden tuttu,
Dışarıya koşarak hareketlendi,
Sarıldı adama ve hüngür hüngür ağladılar,
Küçük kardeş şaştı kaldı bir anda,
Tanıştırayım kardeşim, bu adam babamız,
Dondu kaldı bu kez küçük kardeş,
Bağırışları duyan annne, dede,nene koştu içeriden,
Ortalık tarifsiz bakışlar ve duygular yumağı,
Küçüğe anlattılar her şeyi orada,
Baban ölmemişti, giderken ağabeyin uğurladı,
Çarşıya diye çıktı, bu güne değin dönmedi,
Sana da öldü demekten başka yol kalmadı.
Ne yaşadı,nerede yaşadı bilinmez bunca zaman,
Elbet bir sorguya almışlardır,kendi alemlerinde,
Merak ediyorsunuz değilmi,
Hep üşüyen ağabeyi
Evet, kardeşi de ilk onu sormuştu ağabeyine,
Ağabey ceket yok, kasket, yün çorap yok,
Hoca yok, doktor yok, ilaçta içmedin,
Görüyorum ki hiç de üşümedin.
Kardeşim dedi genç adam,
İçim ısındı içim.
Sen bilmezsin, benim içim buz kesmişti,
Bizim evde baba ruhu eksikti.
Bak şimdi gönderdiğim geri geldi,
Sana babalık yapamamaktan korkum kalmadı,
Bu evde eksik olan bir tek şey vardı,
Eğrisi doğrusuyla o da tamamlandı.
(Baba Sevgisinden Yoksun Kalanları Anlamaya İthafen)
Ömer BAYCAN 03.12.2019
Kayıt Tarihi : 3.12.2019 16:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!