Ben bir yalan uydurdum sen ne anladın?
Aldırış etmeseydik ağrılarımıza
kafası karışık zamanda
bocalamazdık sarhoş iyilikler gibi
sis basıldığı için yaralara
bize bolca sancı getirdim
sivilcemin hissiyatından daha önemsiz ama
tek başına konuşanlar; küs şaraplar dedim
bize biraz da,
siyah kuşak didişen ayıplar getirdim
kaç kere geçti iğne iplik kalbimden daha onu demedim
kanındaki hareketlilik; Tanrı`nın öpüşü,
kanımdaki ağrı; yol yorgunu.
_detay veriyorum
bitiremeyeceğim bu hayatı sonuna kadar
biliyorumki bedenim değil kainattaki boşluğu dolduran;
belki sağ elim
ki nasılsa rol yapan su değil
buruşuk birer kentiz
ideal bunalımlarına aşık birer saplantı
nasılsa acil servise yetişen ilk akraba; dua kadar tanıdık değiliz
itiraf değil ama
üzmüyor mu sanıyorsun
_bir kalbin bir kalbe büyük geldiği fikri?
unutmadan
reçetesiz ölünmüyor
ve duvarlar,
duvarlar
insanların arkasından konuşuyor
sen ne anladın? !
’10
Sevda DeveciKayıt Tarihi : 13.6.2010 19:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sahip olduğumuz her şey önceden paket programlar halinde verilmişti. Biz uyanana kadar hepsi, sanki karbon kağıdıyla çizilmişti.

üzmüyor mu sanıyorsun
_bir kalbin bir kalbe büyük geldiği fikri?
...ötesinde bunu düşünmeli ( etkileyici)
teşekkürler, tebrikler.
Bu kervana bir grupla katkıda bulunuyoruz,
hedeflediğimiz her menzilde birlikte olabilmeyi temenni ederiz
Aktife açtığım şiirlerime de beklerim.
Selam, saygı ve sevgiler
Müjgan Akyüz
http://gruplar.antoloji.com/nevbahar-grubu/
reçetesiz ölünmüyor
ve duvarlar,
duvarlar
insanların arkasından konuşuyor
Ölmenin reçetesi
- aranılmamaktan kırmızı eczane bulunmuyor damarında kan gibi mecbur sende yaşıyor hep sende dolaşıyor... ve yalnız olduğunu bilmekten daha siyah !...
ve duvarlar,
- belki ? Kalan tek dostum...
TÜM YORUMLAR (3)