EN İYİ TERBİYE HADDİNİ BİLMEKTİR.
image src='http://www.gezinet.net/images/kmharita-yeni.gif'width='400' height='300'
embed src= http://www.discoverturkey.com/muzik/istiklal_marsi.mp3
font face='Comic Sans MS' color='black' size='0,5'
Muhabbet bağına bir nazar eyle
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Okuyanlar titrer belki de kendine gelir saygılar sunuyorum...Mehmet Karlı
Allah, Türk olduğunun bilincinde olan kullarından eylesin. Türküm diye ortaya çıkınca, Türk olmanın gerektirdiği özellikleri taşımak, yaşamak gerekir. Benim Türklük anlayışıma göre, Türküm deyip, aslını inkar edemezsin, Türküm deyip din düşmanlığı yapamazsın, Türküm deyip dünyadaki Türklere ve Müslümanlara yapılan zulümleri görmemezlikten gelemezsin. Türk, bütün mazlumların, ezilenlerin destekçisidir. Aksi taktirde bir almandan, bir fransızdan ne farkımız olur. Hisseme düşeni aldım.Ellerinize, yüreğinize sağlık abi. Saygı ve selamlar.
Türk olduğunun bilincinde olupta Türk insanına yakışan bir hayat sürene ne mutlu babam.... Tarihim şanım deyipte O şanlı geçmişe layık olabilmeye çalışmak ne mutlu ama yazıkki şimdi Türk'üm deyipte ırkçılık bıyutana getiren Türküm deyipte menfaat kokan bir paravan arkasına gizlenen zavallılara yazık.... Türküm deyipte Türklükten paye almayanlara kısaca babam Türküm ben deyipte adaleti unutanlara ne yazık dediğin gibi ;
Muhabbet bağına bir nazar eyle
Bahçesi Türk meyvesi Türk barı Türk
Gez dolaş durmadan dağ, ova, yayla
Çiçeği Türk, çimeni Türk, arı Türk.
Zemheri başında açılır çiçek
Bu hale bir mana vermemiz gerek
Ahali ad koydu 'çiçek' diyerek
Kırmızı Türk, mavisi Türk, sarı Türk.
Hayal engin deniz, söz boğum boğum
Hasret ile geçer en olgun çağım
Sağanak altında gönül durağım.
Yağmuru Türk, dolusu Türk, karı Türk
Gönülde kaynayan, kabaran, taşan
Her Türkün olduğu yere ulaşan
Yüreklerde yanan, tüten, korlaşan
Ateşi Türk, alevi Türk harı Türk
Kem gözlere perde germiş geceler
Sesimize ses vermiyor yüceler
Azmi şeref, payesi ar, niceler
Anası Türk, babası Türk, yâr’ı Türk
Zülfikar Yapar Kaleli
yüreğine kalemine duygularına sağlık babacım ellerinden öpüyorum .... coştuk .... coştuk....
NE MUTLU TÜRK 'ÜM DİYENE !....
Eyvallah üstadım....
Şanlı bir tarihin şerefli evlatlarına yakışan övgüler..
tebriklerimle
Yüreğine sağlık Üstadım.Ellerinden öpüyorum.Harika bir anlatım.Saygılar selamlar.
Gönülde kaynayan, kabaran, taşan
Her Türkün olduğu yere ulaşan
Yüreklerde yanan, tüten, korlaşan
Ateşi Türk, alevi Türk harı Türk
Bu şiire sadece Büyük atanın şu sözüyle yorum yazayım.gerisi fazla olur.''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.,,selam ve muhabbetlerimle...
yüreginize saglik. cok anlamli siirinizi ve sizi kutlarim. saygilarimla. ayten.
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.
Kimliğimde T.C. yazar....
Bunun altına inemem,
üstü zaten yoktur
en üzerine kurulmuşum
tüm kimliklerin....
Teşekkürler Zülfikar bey, tebrikliyorum,
saygı, sevgiyle.....
'Kem gözlere perde germiş geceler..'Hatta duvar gersin ki kem gözlerden korusun ülkemizi. Tebrikler kardeşim. Yüreğinize sağlık.
Suna Doğanay
KİMLİK
Zemheri başında açılır çiçek
Bu hale bir mana vermemiz gerek
Ahali ad koydu 'çiçek' diyerek
Kırmızı Türk, mavisi Türk, sarı Türk.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta