Onu o uçurumun yamacında ilk gördüğümde anlamıştım, içindeki avazı azada geldiğini. Kır çiçeklerinin isvelerine aldirmadan yürüyordu yeşil yolda,ışığın körelten karanlığı vuruyordu yüzüne ve terli idi gözleri.
Beni gormedi ama kır çiçeklerini incitmeden geçti önümden.
Korku değildi sevmeye duyulan saygıydı ona bunu yaptıran.
Sonra, oturdu su kanalına var gücüyle itti avazını önce gökgürültüsü gibi gürledi semada ardından şimşekler çakti bulutların arasında ve gözlerindeki ter yağmura dönüştü nihayet. Göz pınarlarının coşkusu kır çiçeklerinin yaşamlarına katkı sağlamak değil di elbet yine de karıştılar kanalın sularına ve başladılar umut vaad eden yolculuklarina.
Ne garip değilmi sen tükendiğini düşündüğün anda son çırpınışının urettiği terlerin başka canlara hayat vermesi.
Dişaridan değil içeriden kırılmıştı ve bu yaşamin başlamasi demekti tıpkı bir civcivin yumurtayı kırıp hayata merhaba demesi gibi..
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta