Kimi Elma Sarısı Ekşi Güz

Bağlara doğru...
Bulutların burcunda oturan ıssız dağlardan, bağlara doğru hoyrat seyrana
İçmekse tutkun bir şarap olsun adı bir yol gitmenin, sevmekse dut yemiş bülbül
Ekilmiş biçilmiş toprakta kimi darı
Kimi nohut
Kimi gül...
Tenine insan kokusu sinmiş yanıksılığının cemresi düşünce cana
Bildiğin halden işle yudumladığın harmanpınarlarını
Avaz et sessizliğe, türküsünü yak sönmüş ocaklardaki ateşin
Nesini nasıl istersen
İstediğin telden çal deli gönlümü sevgili kalbim
Çıkıp boz bulanıkların arasında saklı dörtbiryan alacakaranlıklarından
Sılasını sorarsa senden divane rüzgar senden, de ki...
Erik dalı kurusu ince kimi
Kimi elma sarısı ekşi ve güz
Yadigar bir yurttur aşkın bende bıraktığı hatır
De ki,
Diken yarasıdır gül kurusunun bende düğümlediği bağ
Susamış onca özlem konaklığındaki şu göç bende
Ezelinden baharını bozmuş bağlara doğru
Esip gideceksen benle eğer
Irmak tarafına doğru sevgili

Seyfi Karaca.......Ocak / 12