Sen mahsun bakışlı, ey güzel insan,
Derinlere dalmış, göz kimi bekler?
Gönül kapısında nöbet tuttuğum,
O, beni görmeyen göz kimi bekler?
Her vakit çalarım gönül kapını,
Gel demez yüreğin dil kimi bekler?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok güzeldi dost tebriklerimle kaleminiz susmasın.
tam puan ile
saygılarımla
ÇALIP SÖYLENESİ BİR TÜRKÜ GİBİ OLMUŞ
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR
İNŞALLAH TÜRKÜ OLARAK BESTELENİR
BİZDE DİNLERİZ.......SELAMLARIMLA
Yürek dolusu bir anlatım.KUTLUYORUM SİZİ.......
Gönül kimi bekler hangi mevsimde
Gözlerde aşk bekler yanan kalbin derinliğinde
Aşk çiçeklerinin bitmesini bekler gönülde
Mavi mavi çiçekler vermesini bekler umutla,aşkla sabır diler
Mevsimler gelip geçer gönül yine bekler
Bekler bekler sonsuzluğu içindeki umutları sevgileri
Yetişen nesillere aktarmak ister
GÜLÇİN ŞAHİN 25.12.2007
Her gönüle düşer; aşk ateşidir
Ya kara gecesi, ya güneşidir
Ya gözyaşı döker, ya neşesidir
Aşkın alevinde kim kimi bekler......Vasfiye Çetin
Şiirinizde 'tuzum' olsun dedim, beğenirseniz.
Saygılarımla,
Vasfiye Çetin
yüreginize saglıkçok çok güzel beyeniyle okudum
tüm şiir dostlarımıza selamlar saygılarımla
Sen mahsun bakışlı, ey güzel insan,
Derinlere dalmış, göz kimi bekler?
Gönül kapısında nöbet tuttuğum,
O, beni görmeyen göz kimi bekler?
Her vakit çalarım gönül kapını,
Gel demez yüreğin dil kimi bekler?
Yanarda yüreğim aşkın oduna,
Bana sen demeğe dil kimi bekler?
Bir ateş çemberi yanar serimde,
Odları düşürdün yanar derinde,
Ben seni severim seni derimde,
Sen beni demeğe dil kimi bekler? .tebrikler kalemine saglık saygılarımla yıldırım şimşek
Ayrilik gonulu isterse eger
Sevdaya gecer mi sozlerin soyle
Bekleyen olurmus verirsen deger
Gonulden bakarsa gozlerin boyle Dilsade Gungor
Diller durmaz her an gıybet ederken
Hasedle kötülükler ise özde var iken
Birde o insanoğlu çiğ süt emmişken
Dost deyip duran CAN kimi bekler...RAMAZAN KOCAPINAR
Sen mahsun bakışlı, ey güzel insan,
Derinlere dalmış, göz kimi bekler?
Gönül kapısında nöbet tuttuğum,
O, beni görmeyen göz kimi bekler?
Yüce dağlar karla kaplı yol vermez
Sevdiğimden haber beklerim gelmez
Ne halde olduğumu sanırım bilmez
Kıvrım kıvrım olmuş yol kimi bekler
Sizin ve dörtlükleriyle şiirinize destek olan şair arkadaşların yüreğine sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 132 tane yorum bulunmakta