Kim Şeytan? Şiiri - Önder Karaçay

Siyasetin ve diyanetin banka şubesine dönüşmüş camilerde neler yaşanıyor diye öğrenmek amacıyla eskiden sık sık camiye giderdim. En çok dikkatimi çeken namaz sırasında susmayan cep telefonları namazın ahengini bozuyordu. Şeytan karşısında saflar bir türlü sıkılaştırılamaz, o çaresizlik herkesi içten içe üzerdi. Bir gün imama hutbe sırasında cemaate söyler misiniz? Camiye gelince kapatmayı unutanlar olacağı için cep telefonlarını getirmemelerini rica eder misiniz? Cep telefonu içinde şeytan camiye sızıyor diye bilinçli olarak muziplik yaptım. İmam tuzağı anlamadı ve "ŞEYTAN CEBE SIĞAR MI" demez mi..! Aynen şunu dedim imama; 'ŞEYTANI NE KADAR BÜYÜK GÖRÜYORSUN?" Şaşırdı ve cevapsız kaldı, yüzü kıpkırmızı kesildi. Şeytanın karşısında küçülen gerçek şeytanı taşlıyordum. Anlamadı! İmamların neden olduğunu hiç bir zaman anlamadım. Bu yaşadığım vahim durum karşısında ne kadar haklı olduğumu çok iyi anladım. Cep telefonlarına kamera koydular, fotoğrafçılık bitti. Dijital saat koydular, saatçilik bitti. Sanal oyunlar koydular, arkadaşlık bitti. Cep telefonları camiye girdi, ibadet bitti. İnternet koydular, gerçek bilginin ne olduğu anlaşılmaz oldu. Cebimize telefon koydular, şeytan cebe girdi biz bittik. Cep telefonları camiye girdi, safları şeytan doldurdu, ibadetin gizliliği ortadan kalktı. Camiden hiç bir şeytanı çıkarmayı başaramayacağımı anladım ve bir daha camiye gidip hiç bir şeytan ile muhatap olmadım. Cep telefonlarının tek faydası gerçek şeytanın ortaya çıkması adına müthiş bir fayda sağladı. Şeytan cebe sığar mı? Namaz sonrası pamuk eller cebe diyen şeytan Sadece cebe değil her yere sığar ve sızar! Önder Karaçay