saçlarımı hep kesiyorum, sakallarımsa hep uzun,
midemi, en çok bulandığı zamanda kusuyorum,
kusmanın ve mide bulantısının, çok önemli bir yeri olduğunu fark ettim hayatımda.
Ben, mide bulanmasını ve kusmayı çok seviyormuşum meğer, midem bulanınca seviniyor, kusunca havalara uçuyor muşum da, haberim yokmuş.
Sürekli midesi bulanan bir kıza, aşık olmam gerektiğini de fark ettim bu arada, sürekli midesi bulanan ve sürekli kusan bir kızla çok mutlu olabilirim.
Hatta, kustuğu anlaşılmasın diye, musluğu sonuna kadar açacak olması, beni daha da mutlu eder.
Yazmaya başlarken, varmak istediğim yer burası değildi,
ama mide bulantısı en güzel şey,
sanki kulak deliğim den içeri giren biri, dilini çıkartarak şarki söylüyormuş, islik çalıyormuş gibi.
Kustuktan sonra yüzümü yıkamak çok mastürbatif, soğuk su, en çok kustuktan sonra, yüzümü yıkarken anlamlı,
temmuzun ortasında, 96 derece sıcakta değil.
Kustuktan sonra, yağsız pilav tenceresinde ki ''o'' tek tane pirinç olma hissini, hiç bir kilo kaybı hafifliğine değişmem,
sanki içinde, hiç organ yokmuş, bomboş bir bedene sahipmişsin, hiç günah işlememiş, hiç hata yapmamış, hiç suçlu olmamışsın gibi, işlenmemiş bir pamuk saflığındasın,
O yüzden kusmak güzeldir, somut bir dışa vurum eylemidir.
Hepiniz kusun, herkes kussun bence.
Kayıt Tarihi : 13.12.2012 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!