Kırk yılımı tükettim çile, dert, keder, cefa
İhtiyaçtan satılık umutlar koydum rafa
Pazarlık çetin sürdü bedavaya bıraktım
Vicdanımın elinde bir onulmaz çıraktım
Bir yaralı kuş buldum, kaburgamın içinde
Örselenmiş, vurulmuş, terkedilmiş biçimde
İyileşmez bir yara sarmıştı her yanını
Avucumda yaşadı belki de son anını
Bakıp kaldım öylece, ölüp giden bir cana
Uğramaz dedim artık bir kez daha hüsrana
Bir daha acı çekmez, ölmez diye sevindim
Çıkardım karaları, beyazları giyindim
Düşüncemi boşlukta salladım gecelerce
Bir denklemi çözmeye çalıştım senelerce
Neden hayranlık duyar insanoğlu zalime
Efsunlumu firavun onu kutlu yapan ne
Korkusu Tanrısından daha büyük olunca
Tanrılaşır gözünde bir küçücük karınca
Ya nimet verdi diye yada korkudan tapar
İnsanların bir çoğu, böylece yoldan sapar
Düşünce sarmalıdır çeker bizi derine
Prizmada kırılan ışığın renklerine
Başını döndürürken bu cümbüş bu tantana
Katil olurda insan yine varmaz farkına
Oysa bir karanlıkta yol alırız bilmeden
Uyanmak kolay değil bu dünyada ölmeden
En büyüğü acının düşünmek ve bilmektir
Ve anlaşılmamak da bir bakıma ölmektir.
Kayıt Tarihi : 27.7.2022 00:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kürşat Sungur](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/07/27/kilictan-keskin-bir-yol.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!