KIL
Görünüşte, hiçbir değeri yok.
Kıl işte deyip, gelip geçeriz.
Gereksiz konuşan, bir insana,
Kıllık yapma lan, şurdan git deriz.
Oy sa; O, kadar değerlidir ki,
İhtiyacın olduğu zamanlar.
Tek ama tek bir tana telini,
Servetini versen, alamazsın.
Saçını, lüle lüle taramış.
Yanımızdan, bir bayan geçerken,
Kurban olam, saçlarına deriz.
Acaba, kel olsaydı ne derdik.
Erkekte de, durum yine aynı.
Saçını tararsa, bey güzel olur.
Kaç kişi ekmek yiyor, taraktan.
Oturup, hesabını yaptın mı?
Berberi, Kuaförü, jölesi,
Model model süsler, saçları,
Ya adama, ya maymuna benzer.
Kıldan geçinir, birçok insanlar.
Kirpikler, gözlerimizi korur.
Saçımızın, vardır bir hikmeti.
Sakal-Bıyık, erkeğin tımarı,
Bunlar; Allah’ın, birer eseri.
Gövdemizin, çok yerinde kıl var.
Bazen; Keşke, kıl olmasa deriz.
Kıl olmasa, biz nasıl terleriz.
Hatta soluk bile alamayız.
Paksoy’um, böyle anlatır, kıl’ı.
Bize hayat veren, bu kıllardan,
Birini, yemek içinde görsek,
Pis diye, o yemeği yemeyiz.
Kayıt Tarihi : 10.4.2019 15:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!