Kibarca red ediyorlar aslında

yandaki tavukçu da dönerini yiyen adamın anlattıklarına kulak misafiri oldum ister istemez.

arkadaşım fransa da bir ay kaçak işçi olarak çalışmış ya da öyle sanmış. ülkeye döndükten sonra
kaçak olarak çalıştığı fransız iş yerinden gelen bir yazı ve bankaya da bir miktar frank yatırılmış. meğerse kaçak sandığı iş aslında kaçak değilmiş bir ay sigortalı olarak çalışmış.

bu durumun bir benzeri de almanya da yaşanıyor. olayı anlatansa ünlü bir iş adamının korumalığını yapan emekli bir emniyetçi.

mehmet hastalığı nedeniyle iş yerinde tam randıman veremiyormuş. alman patron durumunu anlatmış. mehmet seni malulen emekli yapalım demiş. mehmet durumu kabul etmiş. alman patron peki demiş yalnız bir sorun var sana kim bakacak? eşim demiş. o zaman eşin bakacaksa durum değişir. eşinle gel. mehmet eşiyle gelmiş. patron eşine siz bakacaksanız sizi kendi bünyemize alacağız. sigortanız yatacak aylık maaş alacaksınız. eşiyle mehmet şaşırmışlar. patron şaşılacak bir şey yok. siz mehmet in ilacını vereceksiniz yemeklerini yapacaksınız tekerlekli sandalye olmaz ya olursa hava aldıracaksınız
gece gündüz hastalığını bir hemşire gibi takip edeceksiniz tüm bu emeklerinizin karşılığını yasalarımız gereği hem sigortalı olacaksınız hem de maaşınızı bizden alacaksınız.

yani ab diyorki kibarca; bizim normlarımıza uymuyor bazı maddeleriniz.

önce insan ve insan hakları...

bizim patronlarda diyorki sigortanı
üç ay sonra hallederiz. üç ay sonra
hadi güle güle derler. tam zamanlı diye yarım zamanlı gösterirler. maaşınızı elden öderler hatta geciktirirler. iş kur var. patronlara çalışır. siz iş kurla işe girersiniz ama
sizin durumunuzu takip etmezler vs...

k