Kanatlının tokmağına vurup,
bir gül içinde kanayan
Selefine sağır gibi,
ağır yokuşlar... durulmadan akan
Bir gören mi oldu sobeli akşamları?
bir duyan mı?
Her karanlığın biraz günahkar kızıllığında duran
Senin etin ne dayıoğlu?
budun ne?
hele bir sor kendine...
Çevir kazı yanmasın
ütünün fişini çek
elektrik yazmasın
Bu tezgahın nerde gizli ortağı?
saklı paydan ballı kepçe nerede?
Kulağına küpe tak arayınca bulunsun
Bulunsun sözleşmenin sende sureti
Sen dayıoğlu,
Resmi mühür ve imzalı belgelerin kayıp çocuğu
Bahçeden topladığın kuzuları kurdun emanetine salan...
Senedin altındaki o kötü ve çarpık imzayı atan adam...
Alt tarafı bir kağıt imzaladığın değil mi?
Borç yiğidin kamçısı ne de olsa...
Hala bakkala yazdırıyorsun...kuşlar söyledi
Peki ne diyorsun yazdırırken bakkala?
Karpuz zamanı.. üzüm zamanı...kiraz zamanı..
Meyveli adlar taktığın zamanlardan geçiyoruz...
Yoksa oradan alıp oraya mı veriyorsun..
Oradan alıp oraya vermenin çevirmeleri..
Dört bilinmeyenli denklem...
Peki ora nere...?
oradan nere..?
neresi burası..kim bunlar..kimin nesi..?
tepeboynunun en dik kıvrımında ağlayan kimin gözleri...?
sazda ki bostanda bu gölgelik kimin yalnızlığına gebe?
kulağı küpeli ortağına on pay da, sana niye bir pay?
Topladığın senin değil mi, bir sana bir bana niye değil...
bu sene ona bir mi verdi bu tarla..?
ondan mı bu hesap?
orta açık süzgeçli çayın mucidi... telifin nerde senin?
kim yedi o parayı.. kimlere kaldı miras?
sen buğda meydanında soyma satarken gramla
arkadan kamyonlarla yükü alan kimlerdi?
sana orantısız güç kullanan ağaların nerede?
kanatlının tokmağına vurup kaçıyorum işte
Bir gören mi oldu?
bir duyan mı?
sonra,
sonrası yok...ezgertme..
köprüden sessiz geç taşlanırsın...
tarlayı ahbunlamazsan haşlanırsın…
Kayıt Tarihi : 30.6.2009 13:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!