Bazen düşünüyorum da… keşke seni bu kadar çok sevmeseydim. Belki o zaman bu kadar acımazdı içim, bu kadar öfkeyle karışık bir boşluk bırakmazdı gidişin. Oysa her şeyin fazlası zarar derlerdi ya, ben seni severken kendimi unuttum. Her sabah seni mutlu etmenin yollarını ararken, kendi mutsuzluğumu görmezden geldim. Senin her cümlene anlam yüklerken, kendi sustuklarımı yok saydım. Çünkü senin gülüşün benim için bir ödüldü, senin varlığın bir mucizeydi. Ama o mucize bir gün canımı yaktı. Şimdi geri dönsen ne değişir bilmiyorum… Belki hâlâ kalbimde sana ait yerler vardır, ama artık o yerlere ulaşamazsın. Çünkü ben artık kendime dönmeye çalışıyorum, senin gölgenin dışına çıkmaya… Ama bazı gölgeler vardır, güneş açsa da eksilmez. Seninki gibi. Seni hâlâ seviyor muyum bilmiyorum ama sana hâlâ kırgınım, bunu biliyorum. Ve içimde bir yer, hâlâ "keşke seni daha az sevseydim" diyor. Çünkü az sevseydim, az eksilirdim. Az güvenir, az yanılırdım. Ama çok sevdim… En büyük hatam da bu oldu.
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Korkuyorum. O da beni sevmek istemiyorsa. Ben.. Çok soğuklarda kaldım. O yoktu. Onu bulmak zorunda kaldım. Belki de rahata erecekti artık. O kadar üşüdüm ki ellerimin bile tutulası geliyordu. Onu bulmak zorunda kaldım. Onu bulunca...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta