“Kendi fırtınalarında boğulmasın diye verilmiştir gurur incilerine yaşam, dipsiz denilen denizlerin karanlığında… Acı; hırçın bir dalgamızla sahile ittiğimiz yavru balığın gözlerine düşen mecalsiz yıldız ışığıdır aynı zamanda...”
Aynı yaşanmamışlıklardan,
aynı keşkelerden
doğar bizim umudumuz…
Bundan dolayı hüzünlüdür;
yokluğumuz, çokluğumuz,
çocukluğumuz…
Hayat nefesleyebildiğin kadar senindir
Gerisi ya belleğimizdeki kırık bir hatıra
Ya da hayalimizdeki soluk umudun ta kendisidir
Hüsran ise; yaşamak mümkünken yaşanmamış
koskoca bir KEŞKE’NİN tam orta yerindedir...
Rüzgâr,
Nasırlı ellerinin parmak aralarındaki
Yangın sevdasında
Ürperten hissiyatı şefkatinin
Dokunduğu anda saçlarıma…
Yağmur,
Ağıtlar yaktığında
Aşikâr olunmayan türkülerin
Nağmeli damlaları devasız
Mariz gözyaşlarımda…
Bulut,
Beyaz mavi gülüşlerinin
Doludizgin
Kucaklamalarında
Aç bitap emzirildiğim ak pınarların
Issız tarla kıyılarında…
Güneş,
Yanık gözlerindeki tebessümü zarafetin
Bekleyişin,
Günün çökkün encamında
Elvermez ki puslu renkler
Hatıralarımı uçtan uca boyamaya…
Müflis yaşamak,
Nefes almak tamahkârca
Varlığının mükellef sofrasında
Pembe bir düş gibi kıt
Sana uzanamamak kadar bücür
Kuruyan yaprakların ayaz hazanında
Siluetin serabın ardında çoktan kaybolduğunda...
Ben seni
Gün ortasında bile
hep düşlerime misafir ederdim,
Zemheri de olsa mevsim,
Senli cemreler düşerdi yüreğime,
Hiç üşümezdim...Keşke!
Bir de sana sevdiğimi söyleyebilseydim…
Keşke!
Necat Necdet DemircanKayıt Tarihi : 2.7.2008 09:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Varımızı yoğumuzu zamana yatırdık, harcadığımızı iflas ettiğimizde anladık...'
Teşekkürler..
Saygımla...
TÜM YORUMLAR (56)