Seviyordum ölümü sever gibi yüzünden düşen bin parça acıyı,
Kucak açıyordum belki sana,
Belki de kel başa şimşir tarak hüzünlerine.
Hiç gereği yokken sarılıyordum belki ardına düşen gölgene.
Karanlığı hiç gereği yokken seviyordum.
Bilirsin işte; her zamanki şaşkınlığım.
Döküyordum her defasında elimde avucumda kalmış küçük mutluluğumu.
Seviyordum yinede kırmızı kar yağdığını hayal ettiğin gökyüzünü.
Ki kırmızı kar kıyameti olacaktı dünyanın.
Seviyordum deccalın ruhumu satın aldığı gün gibi hayalini.
Delilik diyeceksin belki ama bilirsin işte; her zamanki gibi şaşkınım ben.
Gökyüzünü görüyor musun, yine seni izliyor.
Bulutların ardına saklanıp ordan hep sana bakıyor.
Sakın açma perdelerini olur mu?
Girmesin içeri cadının kem gözlere şiş büyüsü.
Neler diyorum...
Aslında sen bakma bana;
Belki uykusuz, belki şaşkın, belkide sarhoşum.
Yine içime bir kurt düştü, yine sen dedim.
İyiyim ben, hiçbir şeyim yok.
Evet, evet kesinlikle hiçbir şeyim YOK...
Sen YOKsun...
Kayıt Tarihi : 4.8.2010 12:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!