Anadolu’dan öksüz kaldığım günden beri
Hasret çeker, yollarını beklerim.
Mektuplar yazdım ne çare, gönderemedim.
Acılarımı demleyip
Hicazkâr makamında, şarkılar bestelerdim.
Şövalye tümenleri doldu bahçelerime!
Çapulcu sürüleriyle, kol kola
Tarumar ettiler, baş edemedim.
Bin bir surat bukalemun misali
Gah alenen gah sinsi
Takke başta, kippa cepte, maskeyle
Mezalimde yardakçılık etmedim!
Garez, ölüm ve talan; görüntü karabasan!
Gök mavisi sancağımı özledim.
Eşkıya nidaları kulak yırtarcasına
Dimağımda büyüleyen nağmeler
Ağıtlar yakar iken sabilere anneler
Izdıraplar içinde nasıl türkü söylerdim?
Evanjelistler ile dost bildiklerim.
Bölüşürken aşımı, ekmeğimi
Kahpe pusular yedim
Hunharca sırtımdan vurdular beni!
Üstüm başım kan-revan, kollarım kelepçeli.
İnlerken Türkmen eli, iltimas dilenmedim!
Mazlumlar ile hasım, adalet bu diyarda.
Dar ağacında urgan, sehpada hısımlarım
Kavim, kardeş, dost, akraba...
Bir tas su veremedim.
Şahadet şerbetinden içenler kurtulurken
Üç kişi kaldık şimdi, kaç yüz küsur kişiden
Demir parmaklıkları dermansız sökemedim.
Daracık hücrelerde, zulme doymuyor zalim.
Tuz dökerler yarama
Üç beş adım yürümeyi özledim.
Rabbim beni bu çileyle sınama
Mevta diye duyurmuşlar anama
Yastığım karbür taşı, yattıkça bilenirim.
Elbet değişecek makûs talihim.
Zalime boyun bükmem
Can derdim yok, ben cananı özledim.
Gözlerim bağlı kaput, mahpus damında çaput
Çuvallar dikeceğim!
Artık uzat ellerini Türkiye'm
Yarına kaç çeyrek var; eh, sana döneceğim!
Kayıt Tarihi : 30.10.2009 21:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
zulme ve çileye esir bir Türkmen şehri, Kerkük...
içli ve gerçekçi bir anlatmışsınız ki, içimizdeki acıları depreştirdi, değerli yüreğinize sağlık,
saygı ve selamlarımla.
Yaşamanın adı kan simsiyah duman
Bu kadar mı canavar ADI insan
Şahlanmış bir kırbaç
İnip duruyor ıslık gibi anlımda
Kerkükte çocuk çığlıkları
Birer namlu ucunda
Güvercinler gökyüzün de yine
Çığlıklarını dinliyorum hayırlara
Aldanıyorum barış sanıyorum
Çocuklar ahh masum yavrular
Kerkükte kana bulanıyorlar(!)
Gözleri korkak hepsinin gözleri titrek
Mutluluk nedir gülmek nasıl bu ne demek
Yağmurları tanıyor onlar KURŞUN adıyla
Deliyor onları katlediyor iri damlalarla
Emperyalistlerin ouyuncağı topraklarda
Bir anne ağlıyor yiten çocuklarına
Annemi düşünüyorum içim dağlanıyor
İsyanımdan ölesim geliyor canım yanıyor
Yok oluyor bitiyor bebekler kerkükte
Yağmurlar içime yağıyor
Soyut bir çizgide işte herşey
Sahip çıkamadı ne yazık hiç kimse
Oyunsuz onlar savaş alanların da
UNUTMUSLAR BUYUMEYI DE
Tabancalar mermiler oyuncakları
İnsan olmanın onuru hani nerde?
Artık türküler güzeli söylermi
Bombalanan yalnız şehirler mi yürekler mi
Babalar mı sadece inleyen Anneler mi
Geceleri varmı onların şimdi umuda
Korkularla bekleşirken çıkabilecekler mi sabaha
Kandan etten yağmurlar düşerken toprağa
25 6 2007 Müzeyyen Başkır
okuyananida alip götürüyor.....gerçekten kutluyorum kaleminizi
Fit kodu Amerikan, görüntü karabasan,
Gök mavisi, gözlerini özledim.
Palet gıcırtıları, kulak yırtarcasına,
Gönül feri, türküleri özledim.
Yüreğimi titreten, hülyalı kelimeler,
Ağıtlar yakar iken sabilere anneler,
Katmerli kederlerim,
Boğazım düğüm düğüm, söyleyemedim.
ençok vuran satirlar beni......sevgiyle yürek gözünüz hep görmesi dilei ile.
Yaşanılanları duygularla süslemek vede gerçekleri
bu denli aleni yazabilmek usta kalemlerin işi olsa gerek..
Sizi vede usta kaleminizi tüm yüreğimle kutluyorum TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle birlikte tam puanımıda
bırakıyorum değerli sayfanızda Allaha emanet olun...yunus karaçöp
TÜM YORUMLAR (31)