Otobüs terminallerinde geçti ömrüm
Bir o şehir bir bu şehir süründüm
Ne ayrılıklara şahit oldum ne vuslatlar gördüm
Beni bekleyen olmadı ama ne bekleyenler gördüm
Otobüs camlarında eskidi yüzüm
Bu son gelişim yanına, bu beni son görüşün
Şunu bil ki gülüşünü görmeden yaşamak çok zor olacak
Arada bir marketin önünden geçerim
Sen dışarı bakma uzaktan gülüşünü görsem yeter
Biliyorum ki hasretine alışmak çok zor olacak
Sen benim en büyük deliliğim
Her insan gibi
Sevdiğimle olan
Hayallerim vardı benim
Sen yıkmadan önce
Senin hasretinle büyüyen
Otobüste birini görürde beni hatırlarsın.
İki satır takılır aklına da beni anarsın.
Hiç kimse ben değil o zaman anlarsın.
Pişman olurda, beni ararsın.
Sakın dönme geri; Beni yaktın,
Sende yanarsın.
Tek bir gülüşün ile pervane yaparsın da canımı,
Tek bir kelimen ile ateşlerde yakarsın da canımı.
Yaradan aldı benden canıma can katan Canımı.
Almaz artık, İsm-i Azam ile yakarsam da canımı.
Seni sevmek, bedeldi bir çok hatama
Çok şey öğretti bu sevda bana,
Günah'ı göze alacak kadar sevmem bir daha
Huzur öyle kapadı ki gözlerimizi
Her dilde anlattık özlemimizi
Kalmadı ayrılığın uğramadığı bir azra il,
Verin bana yarimi dalgalar.
Biliyorsunuz seviyorum.
Verin bana yarimi
Hata ettim biliyorum
Vurmayın yüzüme
Merak işte, ateşi ellemeden sıcak olduğunu bilemezsin
Söyleseler inanmazsın inanmak istemezsin
Elin yanmadan rahat edemezsin, hep böyledir
- İstanbulun bi ruhu var kız kulesinde barındırıyor onu
Görebileceğin herşey gözledinde fal, aynı kahve
İçtikçe içesin gelir sanki ayn-ı kahve
Kırk yıl hatrı değil, kırk yıl kahrı olan bir kahve
Maksat satır ağlatmaktı kahve bahane
Bak vicdanındaki muhasebeye;
Ey bin yıl geçse bana Yâr olmayan Yâr.
Hele gel bir bak gönlüme, bağrımı yar.
Önümüzde geçilmez setler olsa da var.
Mesafe sayılmaz bize;
dibinde senin olduğun en derin yar.
Sen yeterki bize candan bir gel de Yâr!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!