Müsemmanın
Adı var kendi yok kılınışta
Yılı var yıllarda yılınışta**
Ağzında, burnunda, kulağında kesik çok
Erden gayrısına sığınsa, sığınası yok.
Berivan gelin feda kaç kereye
Kaçıp terki diyar etse nereye!
Töresi töre, yöresi yöre
Bulunduğu yer ve zamanda infazdır köre!
Otoriteye dahi sığışılmaz, ayrı çile
Ne hikmetse babacandır otorite
Hep barıştırılır tınışılmaz bile!
Berivan'lar ayakları üzerine değil de
Sanki törenin gerçeklenmesine eğilirde!
Barışmaktan maada yoktur çaresi
Bir de sırtında kimlikten açılımın haresi!
Yaya kalır, şaşa kalır Berivan
Döver de, söver de; ayıptır söylemesi
Kocası olur feodayı Keriman
Kimlikten bol bulur harcar
Ama yaşam, dar keser şifa bulmaz paresi
Açılımı davul zurna zeybek
Saçılımı kör kılışla bilişte İzaura
Ağıtı ney'den, kaderi kale içi orta bek
Açılım diyorlar hâkim bey
Bol bol kimlikten pişiriyorlar
Etnitisemden şişiriyorlar
Toplanırken rey
Ben ölüyorum hâkim bey
Hem de türlüce yollarla
Ben Norveç’te de, Hint'te de, Fransa'da da
Bulunuyorken insanca
Bana açılım kimliği değil
Yurttaşça yaşam gerek
Ben göverirken çimliğimi
Bulur olurum yaşıyorken kimliğimi
17.03.2010
Bayram KayaKayıt Tarihi : 19.3.2010 17:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*16 Mart 2010 17.37 CNN Türk. Bingöl'e bağlı, Genç ilçesi Devlet Hastanesi önünde terk edilmiş bir kadın bulundu. Ağızdan yaralar, burundan bir parça ve kulağından birisi tamamen kesik kadına (Aysun'a) , şikâyetçi olup olmadığı sorulduğunda, benzer örnekleri gibi kadın: 'Biz konuyu kendi aramızda hallederiz. O benim eşim. Barışabiliriz' dedi! Aynı benzerlikte bir kesilme örneği de Van'ın Saray ilçesi Kapıköy'de Sıdıka'dır. 28 Eylül 2009 haber Aktüel 23.36 Ve daha niceleri... 04 Şubat 2010 milliyet. 16 Yaşında Baba ve dedesi tarafından diri diri gömülen Medine. Birkaç kez dayak yediği gerekçesi ile polise sığınmasına rağmen, babacan tavırla! Her defasında barıştırılarak aileye teslim edildi. Oysa çağdaş ve açılıma gerek duymayan elin memleketinde; bırakın sığınmanın çaresizliğini, çocuğuna bağıran ailenin duyulmasıyla çocuk ailenin elinden alınmaktadır. Aileye ve çocuğa psikolojik tedavi ve psikolojik rehabilitasyon uygulanmaktadır. Birisi, baskı altında kaldı diye; diğeri de neden bunu yapıyor, aklında bir bozulma mı var diyerekten müşahede uygulanmaktadır. Ailenin çocuğu teslim alabilirlik ehliyetlerinin olup olmadığı araştırılır. Kayıtları tutulur. Ve belli bir sürede bu işlemin takip ve kontrolü yapılır. Raporlar verilir. Bizde ise bin yılların mantığı ile bir şey olmazlıkla, akıl ve bilim dışılıkların, babacan tavırların açılımı, alkış ve paye alır! Ama yaralar hiç kapanmaz. Bunları sorgulaşmayan, bunların sorumlusunu aramayan halk ve siyasetler, poşet ve açılımın peşine düşerler! Sırf buradan da görülmektedir ki hiç bir alt yapısı olmayan bir açılım; 'kör kör parmağım gözünüze' açılımdır. Açan da memnun, açılan da, saçılanaysa hak getire... 'Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıkladığı istatistikler, kadın cinayetlerinin 2002’den 2009’a kadar yüzde 1400 oranında arttığını ortaya koydu. 2002’de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2009’un ilk 7 ayında 953 oldu.' torekurbanları.com **Yılınışta: yıllar içinde yaşantılaşmaların baskısından ötürü yılmak ya da bezginlikler içinde yılgınlık yapar olunuş.
doğrusu yurttaşlık denilen şeyde balon be usta. doksan yıl oldu yurttaş diye diye, nesiller geçti yiye yiye. Hiç bir şey olmadı.
işte tek parti dönemi.. memur asker el ele.. milletin üstünde pişirdi bozayı güzel cümlelerle.
sonra amerika açılımı demokratlar..
sonra darbeler, filintalı gençler.
okulda, işyerinde, askerde yürü bakalım hep ileriye..
İlerisi işte böyle be usta..
kanunen yurttaş..
Fiilen kuldaş...
tek partisi de böyle, çok partisi de böyle..
kısaca doksan yılın özeti...
yoldur yoldaş.
Kuldur kuldaş
başka hikaye mi var?
TÜM YORUMLAR (1)