yüzdeliğin büyük bir bölümü gibi.
gözlerimle gördüm
kapkaranlık bir perde vardı gözünün önünde
hiçbir nüksediş bu kadar ağır ve acıtıcı olmamıştı
koynunda kimsesiz çocukları emziren bir anne gibiydin sen
ne ara ellerin kanlı bir katile dönüştün
veya hep öyle miydin?
bir son bu kadar yakışıksız
bir duygu bu kadar karşılıksız
olamazdı ve yüzüne bakarak
ağır küfürler savurmak istedim
suratına tükürüp, arkamı dönmek
ve bir daha yüzünü görmemek üzere
yaşamış mıydım yoksa ölmüş müydüm
ölü bir bedene bu ömür fazla değil mi
veya yaşayan birine bu çile çok değil mi
ardı ardına dizilen bütün hüsranlar
hayatımın içine etti, bu genç yaşımda
kederli bir pencereden bakar oldum hayata
alevler yükseliyor dört bir yandan
güzel memleketim kül olup gidiyor
ne dağı kaldı, ne taşı, ne toprağı
insanı desek, insanınını da öldürdüler
evet, ölü yüzler ülkesi oldu canım ülkem
ölmek bu kadar kolay olmamalıydı, değil mi?
taşlara mı döndü kalbin, gelmedin
sen zaten hiçbir zaman gelmek istemedin
ağızından dökülen yalanlara kandım
işin kötüsü, yalan olduğunu biliyordum
son çaremmişsin gibi, sana inatla bağladnım
ne aptaldım, ne de salak, aşık mıydım
ve gitti ellerin ellerimden
oysaki ellerini hiç tutmamıştım daha
gözlerimi bile kaçırıyordum gözlerinden...
gün batıyordu, son bir kez görüyordum seni güneşin ışığında
gözlerin uzaklara bakıyor, ben ise gözlerine bakıyordum
ve veda etti gözlerim gözlerine
kanatları kırık kuşlara sordum adını
cevap veremediler
her cümlede adın geçti bir ara
öyle bir araydı ki
dünya senin etrafında dönüyordu sanki
az evvel, boş kahve kupasına fısıldadım adını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!