Nihal'im: Aynadaki Sır
Nihal'im bu ânda,
sadâkatle süslenmiş bir âlemin gözbebeği…
Varlığın sâdeliği ile ebedî zarâfetin kucaklaştığı,
bir sırrın tam orta yerinde duruyor.
Gün batımı bile ona imrenir;
o, Hakk’ın cemâlinden süzülen bir nûr ile parlıyor.
Hem âşinâ, hem uzak;
hem bu dünyâda, hem ötelerin seyrinde…
Nihal'im, hem kuvvetli hem nârin;
bir yanıyla fânî dünyaya dalmış,
bir yanıyla ebediyetin farkında —
tıpkı bir arifin kalp aynasındaki tecellî gibi.
Giydiği renkler, onun iç âlemindeki uyumun remzi;
duruşu, sülûk ettiği yolda özgüvenli bir mîrac…
Beden lisanı, ruhundaki sükûneti fısıldıyor;
tabiatla kurduğu bağ ise, onun aslına olan yakinliği.
Bu yalnızca bir poz değil,
bir nişân:
“Ben buradayım,” diyor,
“ama asıl menzilim içimdeki o derin sırlar deryâsı…”
Öyle ki;
Nihal'im, gün batımının dahi imrendiği bir nûrla ışıldıyor.
Güzelliği sadece gözle görülür değil,
o, taşıdığı rûhun duruluğunda, Hakk’ın aynasından yansıyan bir tecellî…
O, kendi varlığında yok olmuş,
kendi özünde var olmuş;
Nihal'im, seyr-i sülûkunu tamamlayan bir can,
bir ârif-i billâhın nefes alan remzi.
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 6.9.2025 22:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!