O günlerden kalma bir orman
Kılığında dolaşıyor aramızda gökyüzü
Bulutlar ağlak ağacı
Yağmur göze zararlı yaban meyvesi
Kırık dökük bir tele vurmak üzere olan
Bir mızrabın tedirginliğine sakla hevesini
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devrik cümlerle yazılan her şey şiir olmuyor.Bu çalışma buna güzel bir örnek.
Saygılarımla
gökyüzünün aramızda dolaşması, gerçeküstü diyebilir miyiz, diyelim, ağlak ağacı süzme bir ikinci yeni imgesi, tabi şairler yakın tarihlerinden esinlenirler bu garip bir durum değil, mızrabın tedirginliği, ödünç sözcükler teşbihi, ama yalnızlığa değin kirlensin yüreğim karakterize edilemeyecek bir söylem, orjinal. bence şiirin sonu kısa kesilmiş gibi daha iyi bitebilirdi...
ve neşelineşe arkadaşımıza katılıyorum her iki mesajında da, ama biraz da hak verelim, hangimiz çocukluğumuzdan kurtulabildik ki tamamen, değil mi :)
yine de bu çocuklukları yerinde ve zamanında yaparsak bir değeri ve anlamı olur yoksa güleriz sadece, gülüp geçmek de edebiyat ve edebiyatçılar için pek kaynaştırıcı bir duruma zemin hazırlamaz..
neyse efendim, edebiyatla uğraşan herkese sevgilerimle....
bir insan kendı reklamını yapıyor intibası bırakıyorsa bırakın yapsın.. ihtiyacı olana ihtiyacını giderdiği ölçüde izin verilmiş sitede kırıcı olmayın..
hele hakaret asla
hiç birşiirle uğraşaa yakıştıramıyorum
..
zat kimseyi kıran inciten birşey yazmıyor...
herkesin aklı hukuki bilgisi var ıkarmakistersegider bakar uygunsa scıkarır yoksa aklından cıkarır...
diğer sahsa gelınce onuda boşverin...
sanat için birine danışmam grekirse vicdanıma danışırım...
hadi birileri şiir yazsın okuyalım..
tartışmadan kaçıp şiire tutulalım...
sokak şairi..
şiirini gece yarısı okudum...
sende birkaranfilsin
şiir tarlasında ...
eline sağlık....
yabancı topraklarda bir karanfil
ki
hiç bir mantığın alamayağı güzellikte gün batımlarından uzak
yanık türkülü şehirlerin en mahrem korkularını taşıyıp ıssıza
gülmeyi başaran.
sana yabancı bir elle yazılmış
tanıdık düşler diyorum
düşerse bir gün yolunda çiçek açmayan
damlarında şairlerin volta attığı
çatlak
kurak
o mevsimsiz
kimliksiz
hep umuda sürüyen
hep aşka büyüyen
her hava bozduğunda anadolu kokmaya yeminli
ilk gün ki gibi hep taze gülen bir karanfil diyorum..
rengini okul sıralarında
düşlerinde unutmuş
kokusu kara gözlü bir yavruya büyüyen
herşeyi bırakıp tabiatın raksına hala eskisi kadar güzel gülümseyen
bir karanfil diyorum.
senin adın karanfil olsun.
artık her cenazeye düşebilir gülüşün
hortlaya biliryeniden masalsı geçmişin derin sancısı
olsun yinede sana karanfil diyorum
rengini mor akşamlarda
kayıpkent atlaslarında
ve hiçbir keşfin kirletemediği dağlarda
sadece özgürlüğe kanat çırpanların bildiği...
bir karanfil di(li)yorum..
kınıYORUM
bu ülkede iyi birşeyler yapmaya çalış -hemen engellenirsin maddi manevi fiziki
Iki mesaj :
1- Sayın Ali Gündüz,
Dün size yazdığım mesajı ya okumamışsınız, ya da karakteriniz de hiç bir utanma duygusu yok.
Eğer mesajı okumamışsanız bu daha da utanç verici. Bu sayfaya gelip, kendinizin ve matbaanızın reklamını yapıp gidiyorsunuz. Bu mesajı okuyan diğer şiir yorumcularının da hiç bir sesi soluğunun çıkmaması, edebiyat adına bir o kadar daha utanç verici. Sessiz kalanları kınıyorum.
2- Sayın Emrah Kurul,
Kendi çapınızda bir şiir eleştirinizi okuduktan sonra, sizin şiirlerinizi okudum.
Sizin yazdığınız şiirlerin yorumunu burada yapma gereği hissetmiyorum.
Ama « ****PRENSİBİM GEREĞİ HİÇBİR ŞİİRE DE PUAN VERMEM...**** » cümleniz ilginç. Kim size puan vermenizin zorunlu olduğunu söyledi. Acaba bütün şairler, aman Mösyö Emrah(*) bizi değerli puanlarından eksik etmeyin diye kuyruğa mı girmişlerdir.
(*) Bu kelimeniz sizin şiirinizde geçiyor, sizin gibi dehane bir yeteneğin, bu kelimenin bu şekilde yazıldığını bilmemesi, hayal kırıyor kuzum. Ben de size puan veremiyorum
Neşeniz.
cümle düzenini bir kenara koyarsak özgün imgeleriyle iyi bir şiir....başarılar..saygılar.
'Kederde bazen yazdırır şiiri
Hep içirtmez sadece zehiri'
Kutlarım sizi
Saygilar
Ağaçlar yakmadan önce bu ormanda kendini
İki insanı ıslatır çünkü toprağa:
Biri şiir diğeri;
Kederin perisi
Kederin perisi kanatlarında uyuturken küskün çocuğu....
Ve kendini yakmalar ormanında asıl yanan yaşama dokunamayan soluk nefesler....
Ve kendini yakmalar ormanında asıl yanan şiire dokunamayan yüreği boşluğa hizmet eden boş sesler...
Günün şiirini şairini kutlarım...
Yağmur göze zararlı yaban meyvesi
şiir dostları;
her şiiri iki kez okuyunuz..
birincide sessiz ikincide kendi kulağınızın duyacağı yükseklikte..
şiirde bir melodi var mı yokmu hiçbirşey bilmeseniz bile bu ritm varsa onu duyarsınız..
sonra şiirin örgüsüne bakınız..birbirine yakın kelimelerin anlamla nasıl bütünleştirilip dokunduğuna yani..
şiir sırf kelimeleri birbirine uydurarak da yazılınca herzaman şiir olmaz tabii.
zira şiirin vermek istediği mesajın derinliğine de indirebilmesi gerekir okuyucuyu..
bir sırrı olmalı şiirin..
hep söylüyorum
ali topu at
ayşe topu tut
kadar basit bir biçimde duygusunu bağıra bağıra geçirmez okuyucuya şiir.
şiir şairin şiiri yazarken hissettiğinden çok farklı bir duyguyu da geçirebilir okuyucuya..
fakat mutlaka bir duygu geçirir..
şiir okuduğunuzu hissedersiniz..
cikletten çıkan yazıların şiir olduğuna inandırıldık..
biraz uğraşarak bu şiirin kısa olmasına rağmen son derece başarılı bir şiir olduğunu algılayabiliriz.
Hakan Yirik Cemal Süreya ödülünü haklı olarak almış bir kardeşimizdir.
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta