Boşlukta
kendi kendine kanat çırpan bir kadın,
yılların yorgunluğunu taşıyor bedeninde.
Bekliyor
kırpışan kirpiklerin kıvılcımından
yüreğine bırakılan izlerle oyalanırken.
Zaman pahalı,
kadın geçmişini hatırlarken ağlamaklı;
gözbebeğinde
gümüş rengine boyanıyor
tüm hâtıralar.
Kafeslerine kapatılan kuşların kaderinden bihaber,
kapanıyor o da kendi içine.
Dalgaların üst üste
her yalayışında
ne kadar da köpük köpük kabarıyor yüreği denizin.
Artık eylül zamanı
sükûnet içindeki bu limana,
dönmüyor ki hiç artık terk edenler.
Her biri birer tomurcuktu,
açarlar,
bahara koşarlardı;
boynu bükük,
soldular,
suskun yaprakların içinde
kayboldular.
Bu kadın bu mevsimde hep neden böyle
hüzünle doluyor;
ne kokluyorsa
o güllerden?
Kendini
cimrice içine saklayan
koca deniz bile;
kendi âlemindeki kadına,
dalgasıyla bir çelme de o atıyor.
Neden bu kadın, biteviye kendini,
kendi hayalleriyle aldatıyor?
Kayıt Tarihi : 2.3.2006 19:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

& Bu Kadın Kendini Kendi Gölgesiyle mi Aldatıyor
Boşlukta kendi kendine
Kanat çırpan
Bu kadın,
Yıllanan yorgunluğunu taşıyor bedeninde.
Soluğunun ritminde hala yaşayan
Aşklar mı var?
Bekliyor,
Bir zamanlar bir bir tutunduğu,
Kırpışan kirpiklerin kıvılcımından
Dökülen,
Yüreğinde bıraktığı izlerle oyalanırken.
Zaman şimdi ne kadar pahalı,
Kadına geçmişini hatırlatırken
Ağlamaklı,
Gözünün bebeğinde gümüş rengine boyanıyor tüm hatıralar.
Neden aşklar
Bir bir bırakıp bırakıp da
Giderler?
Hangi rüzgârla esiyorlar ki gelmiyorlar! ..
Yapraklarının hiçbir büyüsü kalmadı.
Kafeslerine kapanan kuşların
Ne mavi,
Ne yeşil,
Ne de eflâtun renginden bihaber,
Özlemsiz,
Durağanlığına kapanıyor bu kadın.
Dalgaların üst üste yığıldığı
Her yalayışında bu kadını,
Ne kadar da beyazdı köpük köpüktü yüreği
Denizin.
Artık Eylül zamanı,
Sükunet içinde sarı yaprakların doldurduğu bir limandan
Gelmiyorlar ki birer birer terk edenler.
Her biri,
Birer gül’düler;
Tomurcuk tomurcuk açarlardı bahara koşarlardı,
Boynu bükük kaldılar,
Soldular,
Kadının suskun yapraklarında şimdi kaybolanlar.
Bu kadın hep bu mevsimde mi,
Hüzünle doluyor;
Kokusundan ne kalıyorsa ki
O güllerden? ..
Kendini cimrice içine saklayan koca deniz bile,
Kendi âlemindeki bu kadına
Dalgasıyla,
Lacivertten bir çelme daha atıyor.
Neden,
Bu kadın kendini,
Hep kendi gölgesiyle aldatıyor? .
Enteresan sözler...
Gölgesine dogan günes hic olmamis da, ondan midir?
Yoksa dogan günesler hep batmis midir, bilinmez.. Sevgili dost siir membagina geldim, destur almadan..
TÜM YORUMLAR (2)