Kendine susamış bir ırmaktı belki de
durgun vadilerden süzülerek akan
öte yanda sessiz bir çöl/ben vahası!
Birden bütün giysilerini soyunmuş
bir ilkyaz göğü, bulut ve yağmur!
Gözyaşları bile yoktu yorgun ve uykusuz
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken




İntihar Yolcusuna
Dal şafaklara
Dökme içini,
Aklın odağı
Kiraz dalı mı?
Her biri uçarı,
Kimi destursuz,
Dolaşık ipliğin
Düğüm noktası...
Her biri duraksız,
Asi
Bir taksi.
Sanma
Hep
Acı dokunur
Yaşamın ıstarında.
Süzgece dönen
Arzular,
Olmasın
Hüzne tutsak.
Bak,
Dağların omzunda
Yaşam çiçekleniyor,
Gümüşî bir atlasın
Simli sırmalarında
Şavkıyor,
Gönlümüzün Gözelerine
Durağını kurma
Dar köşelere,
Alanlara yığ
Engin düşleri.
Pişman olma
Karşılıksız
Dönse de sevmelerin,
Tırman yeni baştan
Sevgi doruklarına.
Dene dene dene,
Sev sev sev,
Yılma!
Geçir sevdiklerini
İyeliğine,
Aman,
Talan ettirme
Sakın
Gönül mülkünü,
Sök
Sevgi haramilerinin
Küflü mührünü.
Hep
Göz yaşı değil
Alın teri
Dök,
Hep
En güzel günlere
Sakla
Sen seni,
Kucaklayıver
Evreni.
Ali Ziya Çamur
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta