Kâbus dolu bir rüyada yaşarsın,
Uyan artık, kukla olma, kendin ol.
Boş hayalle, boş gayeye koşarsın,
Uyan artık, kukla olma, kendin ol.
Sazan gibi her konuya atlarsın,
Her yalanı birkaç kere katlarsın,
Sinirinden çatır çatır çatlarsın
Uyan artık, kukla olma, kendin ol.
Gücün yetmez, geçiremezsin dişi,
Fırsat elindeyken yapmazsın işi,
Suçlu olur, sonradan gelen kişi,
Uyan artık, kukla olma, kendin ol.
Sen ağasın, sen lidersin, sen beysin,
Umut bağlayanlar için, her şeysin,
Oysa el ağzıyla üflenen ney’sin,
Uyan artık, kukla olma, kendin ol.
Zannetme ki, millet benzer koyuna,
Gelmez artık, öyle basit oyuna,
Senden iyi sahip çıkar soyuna,
Uyan artık, kukla olma, kendin ol. (TEMMUZ 2007)
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 14:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İP Bazıları adeta ip sevdalısı olurlar. Kalkarlar ip, konuşurlar ip, yiyip içerlerken dahi adeta ipten kendilerini bir türlü kurtaramazlar. Makarna mı yiyecekler? Çubuk makarnayı tercih ederler. Neden? Pişmiş hali yaşantılarını süsleyen ipe o kadar çok benzer ki. Hayatın bile iptidasını yaşamaya çalışırlar. Çünkü kelimesinin başı “ip”li olduğundan kulaklarına hoş gelir. Çocukluklarından beri ip atlamayı çok severler. Birkaç ip seven daha bulurlarsa, hemen bir gurup oluşturarak icraata başlarlar. Herkesi de aralarına kabul etmezler haaa. Neden? Diye sorarsanız; ipini koparan herkesin aralarında olmasından hoşlanmazlar. Çalışkandırlar, konuşkandırlar. Hiç kimse onlara ipsiz-sapsız diyemez. İpek böceğini de çok severler. Çünkü en kaliteli ve en değerli ipi onlar orijinal olarak üretirler. Örümcek ağının ipi, olmayan beyinlerini kamufle etmekte kullandıkları en güzel ağı oluşturduğundan, örümcekler de onlar için kutsallık mertebesine taşınırlar. Hele hele “karadul” cinsinden olanlar. Bazen ipin ucunu kaçırırlar. Onlar aramayı sürdürürken, başkaları ipin ucunu ele geçirerek, bunları kukla gibi oynatırlar adeta. Birde ipler puştun eline geçmişse, seyreyle sen gümbürtüyü. Gerçekten, bu kişiler ipler ellerindeyken bir vazife vermeye çalışsan, ipin hakkını vermelerini istesen, ipe un sererler, meşhur Nasrettin hoca misali. İpe sapa gelmez laflarla boğuntuya getirirler olayı. İp yiyip urgan çıkarırlar adeta. Merak ediyorum; (uzun hikâye) bir çoban, boş bir mezarda sabaha kadar Münker’le Nekir’e belindeki ipin hesabını veremezken, bunlar bir ağ gibi kendilerini kuşatan bu iplerin hesabını nasıl verecekler acaba? Aslını sorarsanız, kimse bunları iplemiyor bile. Benim bunlara son çağrım “Gelin hep beraber Allah’ın ipine sarılalım.” Kurtuluş ancak onda
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!