'Senin için, sana dair,senden gelen bende kalan nice duyguları yazmak isterdim ama, ama kırıldı kalemim.'dedi.'Deli gönül bilseydi keşke nasıl ve nice olduğunu, neler vermezdim.'dedi. Dedi de boğazına koca bir yumruk düğümlendi. Yitip gitmişti işte, hiç dinlemeden, konuşmasına fırsat vermeden...'Yüce dağlara sorsam, der mi ki bana bu nedensiz yok oluşunu? ' derken; 'Yok, sen yok olma da tek ayrı ol benden.'dedi içinden.
'Garibin ölüsünü üç günde duyarlarmış, ya benim garip gönlümün acısı? Sağır mı oldu gönlün ey sevilen? Yazık ettin.' dedi ve ağır adımlarla yol aldı karlı dağlara doğru. 'Kim demiş ki sevenler unutmaz? Bak, unutulanlarda asılı kaldım...' türküsü dilinde, bir türlü akıtamadığı gözyaşları içinde ağır aksak ilerledi...
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz