Geçen sene anneler günüde yediğim azarın parmaklarımada bıraktğı balyoz etkisi bu sene yazma cesaretimi kırdı.
Yaralı parmaklarımı bantlamakta zorlandığımdandı “ yardım eder misin? ” diye seslenişimin ardından;
Off off” diye diye bantları parmaklarıma dolarken “Senin bir doktorla görüşme zamanın artık gerçekten geldi” dedi.
“Bu kadar dalgınlığın bir anlamı yok. Sürekli dalgınsın. Seninle yıllardır beraberim. Sakar birisi olmadığın konusunda herkesle iddiaya girebilirim ama son zamanlarda sürekli artan bu dalgın hallerinin parmaklarını ardı ardına kesmelere varıncaya kadar devam ediyor olması beni korkutuyor.”
Aslında bu durum beni de ciddi anlamda korkutuyordu. Bu kadar dalgınlığı ben de kendime yakıştıramıyordum. Doktorluk bir durumum var mı? Bundan çok emin değilim ama bu durumda olmamam gerekli. Bunu çok iyi biliyor ve saplantımdan kurtulamadığım için kendime nasıl bir ceza vermem gerektiğini de bulamıyorum.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta